tilki

“Aşıyı ret, bilimi inkar demektir.”

“Google Üniversitesi Mezunları sizi.”

“Tıp diploman var mı da konuşuyorsun?”

“Devlet hiç öyle bir şirketin bize zarar vermesine izin verir mi?”

“Blogger bir anneye mi koskoca bilimadamlarının araştırmalarına mı inanacağız, hadi canım sen de!”

 

Devletin ilaç ve tıp endüstrilerini denetlediği, gözünü bir an dahi ayırmadan 7/24 vatandaşını istismara karşı koruyup kolladığı bir ülkede yaşıyor olmak ne şahane bir şey, öyle değil mi?

Bilmem. Siz de bilmiyorsunuz aslında.

Her şeyin mükemmel olduğu, ideal bir dünyada Hastalık Kontrol Merkezi (CDC), ki sadece bu yılın rakamlarıyla bütçesi vatandaşın 11 milyar dolarlık vergi katkısıyla oluşur, yansız, bağımsız bir kuruluştur. Bizzat ürünlerinin güvenliğini denetlediği şirketlerle ortaklık yapmasına izin verilmez. Hele hele kar-amaçsız uzantısı, CDC Vakfı aracılığıyla o şirketlerden on milyonlarca dolar hibe almasına hiç izin verilmez.

Oysa 1992’den beri CDC Vakfı, dünyanın dört bir yanındaki favori projelerine özel çıkar gruplarının parasını yatırmakla meşgul. Para bağışında bulunan bu özel çıkar grupları arasında hepimizin baş tacı, sevgili Bill ve Melinda Gates Vakfı, Kaiser Permanente Health Plans, Merck, Sanofi-Aventis, Pfizer, Eli Lilly, GlaxoSmithKline ve elbette Voices for Vaccines [adlı sözümona ebeveyn insiyatifli aşı yanlısı grup] oluşumunu idare eden, sonsuz hayırseverliğiyle tanınan Task Force for Global Health var. Vakfa bağışta bulunan, kendini toplum sağlığına adamış diğer kuruluşlar ise Coca-Cola, McDonald’s ve KFC ile Taco Bell’in sahibi Yum Brands! şirketi.

Listeden mideniz mi kalktı? Durun daha, bitmedi. CDC Vakfı ayrıca, hani şu sahip olduğu “Vaccine Study Center” (Aşı Çalışma Grubu) ile Merck, GSK ve Sanofi gibi diğer CDC Vakfı donörlerinin ürünlerini onaylayan Kaiser Permanente’nin genel başkanı gibi ahbap çavuşlarına da bünyesinde idari pozisyonlar tahsis ediyor.

Yani elimizde aşıları Kaiser’in Aşı Çalışma Grubu’nca güvenlidir diye onaydan geçirilmiş aşı ve ilaç üreticilerinden para kabul eden, sonra da Kaiser’in genel başkanını tutup kar-amaçsız vakfın gidişatını yönlendirsin diye yönetim kuruluna koyan bir CDC vakfı var. CDC Vakfı, aşılama programlarını büyütüp genişletmek için ilaç endüstirisinin parasını mı yiyor? Aynen öyle.

CDC Vakfı’na en büyük bağışçılardan biri de General Electric, hani şu Autism Speaks’in kurucusu Bob Wright’ın uzun dönem başkan yardımcılığını yaptığı şirket. Bob Wright’ın aynı zamanda GE’ye ait NBC’de başkanlık ve CEO’luk görevini yürütüyor olması, Autism Speaks’in aşı kaynaklı Otizm’in varlığını reddedişinin nedeni olarak gösteriliyor–sonuçta bu NBC’ye reklam veren ilaç firmalarının işine gelmeyecek bir durum.

2010’da GE başkan yardımcılarından birinin hiçbir yere değil, evet evet doğru tahmin ettiniz, CDC Vakfı’nın başına geçmesi tesadüf değil. Kümesi bekleyen tilki misali. Anaakım medyanın mütemadiyen aşı halkla ilişkilerine yönelik haber yaptığı yetmiyormuş gibi bir de CDC’ye tahakküm mü ediyorlar?

Tahmin edin CDC Vakfı’nın düzenli bağışçılarından bir diğeri kim? Eşsiz insan Dr. Paul Offit, 2012’de bir değil, tam iki kez bağış yapmış. Philadelphia Çocuk Hastanesi, patentine ortak olduğu rotavirüsü aşısının haklarını sattıktan sonra belli ki görmüş Offit’i.

Soru şu: dünyanın en büyük ulusal toplum sağlığı kuruluşu, gözde projelerini yürütmek için cebini ilaç endüstirisinden gelecek paralara açıyor, en büyük bağışçı şirketlerin idarecilerini kalkıp kendi yönetim kuruluna sokuyor ve tüm CDC aman ne hayırlı işler yapıyoruz diye kendi kendini kutluyorken, CDC’deki araştırmacıların tutup kendilerini besleyen finansörlerin çocuklarımızı sakatlayıp öldürdüğünü gösteren bulguları yayımlayacağına bir anlığına dahi olsa inanabilir miyiz?

Bilim kimin cebinde? İlaç şirketlerinin tabii ki. Devlet denetleme kurumları ve dahi akademik kuruluşlar ile ilaç firmaları arasında bu tür ortaklıklar olduğu, bağış adı altında paralar alındığı sürece de bu böyle olmaya devam edecek. CDC şu noktada “esir kuruluş”tur, pekçok üniversite ve tıp fakültesinin olduğu gibi.

Biri size “Biliminsanları aşıların güvenli olduğunda hemfikir ve ben onların sözüne güveniyorum” dediğinde bir an durup bunun gerçekte ne anlama geldiğini bir düşünün. O bilim bugün Amerikan iş dünyasının cebinde; vergi verenlerin değil, ülkeyi yönetenlerin değil, adlarının önünde bol ünvan taşıyan CDC araştırmacılarının değil.

Gerçek şu:

“Sadece ürettikleri aşılardan değil, bu aşılarla yarattıkları kronik hastalıklardan bunun bir 20 katı daha kar eden ilaç şirketleri, CDC’ye aşılarının güvenli olduğunu söylettirecek nüfuz ve kontrole sahip.” Güveniyor musunuz onlara?

 

Bu yazı, LivingWhole.org sitesinden alınmıştır.