Öksürük, burun akması ve ateşlenmenin ilk safhalarında kızamıklı bir çocukta mavimsi-beyaz tuz granülüne benzer KOPLİK LEKELERİ görülür. Bunlar en belirgin şekilde yanak içlerinde, üst azı dişleri hizasında çıkar, ancak dişetlerinin herhangi bir yerinde de oluşabilir. Birkaç gün boyunca kalacak bu lekeler sadece kızamıkta görülür. (Medicine International, 1984, sf 20, İnsanda Viral Hastalıklar, 83. Baskı, sf 412.) Teşhis için bunca basit ve spesifik bir belirti dururken eziyetli kan tahlillerini niye yaptırasınız ki?
KOPLİK benekleri varsa çocuğunuzu hastalığın bu ilk aşamasında doktora götürmemelisiniz, zira hastalığın en bulaşıcı safhasıdır bu. Çok gerekiyorsa doktorunuzu telefonla arayabilirsiniz, ancak bu noktada doktorun tıbben yapabileceği hiçbir şey olmadığı gibi verebileceği bir ilaç da yok. Yapılan çalışmalar bulaşıcılığın en yüksek olduğu bu evrede hasta sağlık ocağına, muayenehaneye veya hastaneye götürüldüğü takdirde, kızamığın esas tehlikeli olduğu popülasyon grubu, yani hastalar, immün yetersizlikten muzdarip yetişkinler, bebekler ve diğer çocukların sağlığının riske sokulacağını gösteriyor. (Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları, Aralık 95; Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları, Ocak 93; Maryland Tıp Dergisi, Ekim 91.)
Kızamığa bir “çare” var. Adına A vitamini diyoruz…Morina balığı karaciğer yağı (cod-liver oil). Ta 1932’de doktorlar bu yağla hastane ölümlerini %57 oranında aşağı çekebiliyorken, antibiyotiklerin moda olmasıyla beraber A vitamininin pabucu 80’lerin ortasına dek dama atılmış oldu.
Yakın zamanda yayımlanmış bilimsel çalışmalar Amerika’da hastane yatışı gerektiren kızamık olgularının %72‘sinde A vitamini eksikliği bulunduğunu, eksiklik ne derece ileriyse komplikasyon ve ölüm oranlarının da o derece ileri olduğunu ortaya koyuyor. (Pediatric Nursing, Eylül/Ekim 1996.) Ancak gelin görün ki Yeni Zelanda’da doktorlar ve hastaneler tedavide A vitamini kullanmıyor bile.
(ED-NOT: Kızamıklı çocuklarda gelişen ışığa hassasiyet veya göz ağrısı gibi şikayetler, vücudun enfeksiyonla mücadele etmek için rezervdeki tüm A vitaminini kullanıp bitirdiğini ve A vitamini desteğine ihtiyaç olduğunun belirtisidir.)
GERÇEK: Yıl 1991; 12 ayın altındaki 4 aşısız çocuk pnömoni/ensefalit’ten ölüyor. Aşılanmış 2 çocuk da ensefalitten ölüyor.
GERÇEK: Bu çocuklara A vitamini tedavisi uygulanmadı (Soru: Uygulanmış olsa kurtulma şansları olur muydu?)
Sağlık Bakanlığı, aşılı çocukların korunması için aşılanmamış sağlıklı çocukların aşılılardan uzak tutulması gerektiğini söylüyor. Aynı bakanlık bize bir yandan aşıların çocukları koruduğunu da söylüyor, Öyleyse bu çocuklar zaten aşının “koruma”sı altında değil mi? Cevap, hayır. 1991’de görülen kızamık olgularının %60’tan fazlası “aşılı” çocuklardaydı.
Soru: Eskiden çocuklarda kızamık yaygın olarak görülmez miydi? Sağlık Bakanlığı’nın cevabı: “Evet görülürdü, çünkü eskiden bağışıklama çalışmaları yaygın değildi…. Kızamığa bağlı ölüm ve hastane yatışlarının kaydı tutulmazdı.”
GERÇEK: Aşılanmış çocuklar hala kızamık kapıyor. Ölüm ve hastane yatışı istatistikleri 120 seneden beri tutuluyor. Kızamık ölümlerindeki düşüşü gösteren grafikten anlaşılacağı gibi kızamık aşısının ölüm oranlarındaki düşüşle hiçbir ilgisi olmadığı gibi, kullanıma girdiğinden beri oluşan salgınlarda hastaneye kaldırılan çocuk sayısına da herhangi bir etkisi yok. (Parlamento Yayınları, Ekler, Resmi Almanak, “Sağlık Trendleri” ve Bağışıklama Elkitabı gibi Sağlık Bakanlığı yayınları. Ayrıca, Herald ve Metro’da daha önce yayımlanmış grafikler)
Ebeveynlerin Bilmeye Hakkı Olduğu Bazı Gerçekler:
- İngiltere’de okul çağındaki 7.1 milyon çocuğunun aşılandığı benzer bir kampanya, Dawbarns adlı bir avukatlık firmasının ([email protected]), aşağıdaki vakalar için İngiltere Sağlık Bakanlığı’na dava açmasıyla sonuçlandı:
Otizm (202),
Crohn’s hastalığı ve diğer ağır kronik mide problemleri (110)
Epilepsi (97)
İşitme ve görme sorunları (40)
Artrit (42)
Kronik Yorgunluk Sendromu (24)
Diyabet (9)
Guillain-Barre sendromu (9)
Kronik Trombositopeni (5)
Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) {3)
Wegener Granülomatozu (2)
Multipl Skleroz (1)
Ölüm (14)
KAYNAK: Dawnbarns bilgi formu
- Çocukların aile doktorları ve gördükleri diğer uzman hekimler basın önünde çocuklara destek verdiklerini açıkladılar.
- Yeni Zelanda ve İngiltere Sağlık Bakanlıkları bu vakaların mevcudiyetini inkar etmekte (YZ Sağlık B. basın açıklaması, ve BMJ’de yayımlanmış makale) ve giriştikleri KORUMA HAREKATI’nın (operation safeguard) İngiltere’de kızamığı ortadan kaldırdığını ileri sürmekte. 1996 ekim ayında İngiltere bir KKK pekiştirme dozu kampanyasına daha başladı.
- Aşı daha kullanıma girmeden önce gelişmiş ülkelerin hepsinde kızamık ölümleri neredeyse tümden ortadan kalkmıştı – hastalık insidansındaki düşüş grafikleri için buraya bakınız.
- Sağlık Bakanlığının aşılanmış 540,000 çocukta tuttuğu kayıtlara bakacak olursak:
81,000 döküntü çıkarma ve ateşlenme vakası,
5,400 parotid/kulakaltı tükürük bezi şişiği (kabakulak),
216 febril konvülsiyon (ateşli havale),
18 trombositopeni (kırmızı kan hücresi tahribatı),
Kronik trombositopeni vakaları,
5 Aseptik Menenjit,
1 Merkezi Sinir Sistemi hasarı,
Bazıları kronikleşmeye giden 15,420 geçici eklem ağrısı (artralji) vakası görülmüştür. (sf 95, Sağlık Bakanlığı Elkitabı)
- Almanya, raporlama sistemine gelen aşılanan her 2,500 kişide 1 nörolojik komplikasyon ve 17,500 aşılamada 1 abortif ensefalopati bildirimlerinden dolayı kızamık için rutin aşılama uygulamamıştır. (FDA Teknik Raporu, 1980)
Almanlar, aşılamadan bağımsız olarak hastalığın şiddetinde ve ölüm oranlarındaki gerçekleşen düşüşün ışığında aşılamanın getireceği riski fazla bulmuşlardır. Aynı şey Yeni Zelanda için de geçerli olmasına rağmen ebeveynlere bu söylenmemektedir. (ED-NOT: KKK karma aşısı yine de bugün Alman çocukluk çağı aşı takviminde yer almaktadır. İsviçre’de, üç canlı virüsün tek enjeksiyonda verildiği bu karma aşının çocuklar için fazla riskli olduğu gerekçesiyle 500 kişilik bir hekim topluluğu dernek oluşturarak hükümetin KKK aşısını takvime almaması için çalışmalarda bulunmuştur.)
- Aşı öncesi dönemde bebeğin anneden aldığı antikorlar 15 aya kadar koruma sağlar, kızamık daha ziyade 5 – 9 yaşları arası geçirilir ve 15 yaş civarı kızamık geçirip kanında koruyucu antikor taşıyan çocukların oranı %99‘u bulurdu. (YZ Tıp Dergisi 27 Mayıs 1987) Şimdilerde bu seviye kaçlardadır kimse bilmiyor, ancak Amerika’ya bakılacak olursa oldukça ağır seyredebilen ‘yetişkin kızamığı’ artık oldukça sık görülüyor.
- Aşılanmış anneler bebeklerine koruyucu antikor aktaramıyor, bu yüzden de kızamığın riskli olduğu küçük bebekler artık korumasız. (Washington Post, 22 Kasım 1992, Pazar)
- 1991’de ABD’de görülen kızamık salgınında ölenlerin yarıdan fazlası aşılıydı ve ölümlerin çoğu immün yetmezliği olan kişilerde görüldü. (Washington Post 14 Haziran 1991, BMJ, 11 Mayıs 1991)
- Yeni Zelanda’da doktorlar veya hastaneler kızamık tedavisi için A Vitamini kullanmadıklarından vakaların çoğu olması gerektiğinden çok daha ağır seyrediyor.
- Afrika’da, doğal yoldan kızamık geçirmiş çocuklarda aşılı yaşıtlarına oranla yüzde elli daha az astım, alerji ve egzema görülüyor. (Lancet, 29 Haziran 1996)
- Hafif veya orta şiddette sedef hastalığından (psoryaz) muzdarip çocuklar doğal yoldan kızamık geçirdiklerinde çoğu kez psoryaz ortadan kalkıyor. (3 adet tıbbi çalışma)
- Vücudunda maternal antikorlar olduğu halde aşılanmış bebeklerde veya kızamığı gama globülinle baskılanmış kişilerde immünoreaktif hastalıklar, sebasöz (yağ bezi salgısı (sebum) ile ilgili) cilt hastalıkları, dejeneratif kıkırdak doku ve kemik hastalıkları ile belirli bazı tümörler daha sık görülmektedir. (Lancet, 5 Ocak 1985)
Soru: Antikor taşıdığı halde yeniden aşı vurulan çocukların başına acaba ileride neler gelebilir?
- Kanunen aşı ürün bilgisini alıp eve götürebilir ve herhangi bir karra vermeden önce dikkatlice okuyabilirsiniz..
- Yeni Zelenda’da [ve Türkiye’de] ebeveynler çocuklarına aşı yaptırıp yaptırmama konusunda seçim özgürlüğüne sahipitir.
Çocuğunuza KKK aşısını yaptırmaya karar verip de çocuğunuzda normal olmadığını kesinkez bildiğiniz herhangi bir sorunla karşılaşırsanız çok acele doktorunuza veya hastaneye gitmelisiniz. Yeni Zelenda için ebeveynler bir H 1574 formu doldurmalı, doğru tıbbi kayıtları dosyaya dahil ettiğinden emin olmalı, bizzat kendi imzalayıp ve mutlaka fotokopisini alıp CARM’a göndermelidir. Kalıcı herhangi bir hasar oluşması durumunda bu belgeler olmadan aşı tazminatı hakkından yararlanamazsınız.
(ED-NOT: Türkiye’de aşıya bağlı komplikasyon ve ölümler için benzer bir tazminat programı olmadığını biliyoruz ancak yine de anne-babalar geçirilen aşı reaksiyonunu doktorun Türkiye ASİE- Aşı sonrası istenmeyen etki bildirim sistemine mutlaka bildirmesini sağlamalı, bildirmiyorsa bizzat kendileri ASİE’ye bildirimde bulunmalıdır.)
Hilary Butler’ın ‘Kızamık: Hakiki Gerçekler’ başlıklı yazısından bölümler kullanılmıştır.