Aşı Yaptırmaya Mecbur Değilim Hareketi’nin Facebook sayfasında aşıyla ilgili gelen şu yoruma cevaben kaleme alınmıştır:
“Çocuklarınız yarın bir gün bulasiçi bir hastalığa yakalandığında hastaneye de gitmezsiniz o zaman sanırım :s bazı bulaşıcı hastalıkların ne ggibi komplikasyonlara sebep olduğunu bilseniz keşke. .. örneğin kızamik olduğunda hastalığı geçirdikten sonra virüsün vücutta kalarak SSPE’ye sebep olması gibi. .. bi araştırın derim. …”
Yüzlerce pediatri doktoru yetiştirmiş bir hocanın, Robert Mendelsohn’un kitabını önermek isterim size: Doktorunuza Rağmen Sağlıklı Çocuk Nasıl Yetiştirilir (How to Raise a Healthy Childe, In Spite of your Doctor)
“bazı bulaşıcı hastalıkların ne ggibi komplikasyonlara sebep olduğunu bilseniz keşke. .. örneğin kızamik olduğunda hastalığı geçirdikten sonra virüsün vücutta kalarak SSPE’ye sebep olması gibi”, demişsiniz..
Cümleyi şöyle değiştirsek tıbben daha doğru olur mu acaba?
“Bazı bulaşıcı hastalıkların, kötü yaşam koşullarına sahip, yetersiz beslenen ve bağışıklık sistemi zayıf bir kısım çocukta ne gibi komplikasyonlara sebep olduğunu bilseniz keşke …”
Kızamığa bağlı SSPE vakalarının görülme sıklığı kitle aşılaması başlamadan önce Amerika’da milyonda 1’lerle ifade edilirken bu oranın kızamık aşılamalarına başilandıktan sonra arttığı bilim tıp dünyasında bilinen ama ifade edilmeyen gerçekler arasında değil mi?
Bakın mesela, 1996’da Viroloji Arşivi adlı tıp gergisinde yayınlanan bir makaleden alıntı:
“Since the introduction of measles vaccines, vaccine-associated SSPE has increased in the USA. Therefore, we should pay attention to SSPE after inoculation with measles vaccine, despite the decrease in the incidence of [wild] measles.”Halsey N.Risk of subacute sclerosing panencephalitis from measles vaccination. Pediatr Infect Dis J. 1990 Nov;9(11):857-8. No abstract available.PMID: 2263442; UI: 91088240.”
Doğal kızamık virüsü ile kızamık enfeksiyonu büyük oranda azalmış olmasına rağmen eskisine oranla aynı oranda hatta daha fazla SSPE vakasıyla karşılaşılmasını nasıl açıklamalıyız sizce?
Türkiye’den de tekli kızamık aşılarından sonra Güneydoğu’da görülen yüzlerce SSPE vakasının üstünün örtüldüğünü, yok sayıldığını, aşıyı zorunlu tutan (ki kanunen aslında zorunlu değildir) devletin, neden olduğu bu korkunç hastalıkla ilgili hiçbir sorumluluk almamasını, ailelere hiçbir yardımda bulunulmamasını nasıl değerlendirmek gerekir?
Türkiye’deki çocuk hastalıkları dergisinde yayınlanan olgu sunumlarına ve epidemiyolojik değerlendirmelere baktığınızda, SSPE tanılı çocukların %70’inin aşılı olduğunu ve son 10 yılda TR’de SSPE görülme yaşının da öne kaydığını görüyoruz.
Şimdi, elimizdeki bu bilgiyi bir başka yabancı yayınla birleştirelim isterseniz ki tablo netleşsin:
“The most striking feature of the data is the rapid decline in SSPE incidence. Corresponding to this decrease is an increase in the proportion of cases following measles vaccination. There also is a shorter incubation period for SSPE following vaccination than after measles infection. (Dyken PR, Cunningham SC, Ward LC.: Changing character of subacute sclerosing panencephalitis in the United States.Pediatr Neurol. 1991 Mar-Apr;7(2):151./Dyken PR: Neuroprogressive disease of post-infectious origin: a review of a resurging subacute sclerosing panencephalitis (SSPE).,Ment Retard Dev Disabil Res Rev 2001;7(3):217-25 )”
SSPE vaka sayısındaki ani düşüşle beraber bir yandan da kızamık aşılamasından sonra başgösteren SSPE olgu sayısı artıyor. Kızamık enfeksiyonuna göre aşılama sonrası görülen SSPE’nin inkübasyon süreci daha kısa!
Artık aşılı nesillerin bebekleri maalesef anneler çocuklukların oldukları aşının “koruyucu” etkisini çoktan yitirmiş olduklarından, SSPE için riskli evre olan 1 yaş altında enfeksiyona tamamen açıklar. 1 yaş altında ve/veya tam 12. ayda vurulan modifiye edilmiş canlı kızamık virüsünün SSPE’ye yol açmayacağını garanti edebilir miyiz? Doğal yoldan fulminan kızamık geçirip virüsü tamamen vücuttan temizleyemeyen bebek, bu modifiye, ancak kızamığa yol açtığı IOM 2011 raporunda açıkça yazan aşı virüsünden subklinik veya atipik kızamık kapamaz mı? Yanıt, kesinlikle evet!
Sizce kızamığı normal geçirme yaşı olan 5-6 yaşlarında bırakalım sağlıklı çocuklarımız bu bir zamanların en çok görülen hafif hastalığını geçirip ömür boyu bağışıklık kazansın ve anneler ilk 1 sene ve hatta sonrasında, gerek plasental koruma gerekse emzirmek suretiyle pasif koruma sağlasın mı bebeklerine, yoksa aşılı ama artık çoktan koruyucu olduğu sanılan antikorlarını yitirmiş genç anneler ve bebekleri kızamığa ve komplikasyonlarına tamamen açık bir şekilde risk altında mı yaşasınlar?
Ne dersiniz?