irtikâp Şebekesi
AMERİKAN HASTALIK KONTROL VE ÖNLEME MERKEZİ (The CENTER FOR DISEASE CONTROL (CDC), DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (DSÖ) ve BIGPHARMA
Ne yazık ki tıpçıların genel popülasyonu aşı olmaya teşvikini sağlamak ilaç endüstirisi için oldukça kazançlı bir iş. İlaç firmaları birer sermaye şirketidir ve “önce zarar verme”mek [first do no harm] gibi bir vazifeleri de yoktur. Tek vazifeleri para kazanmak ve şirkete karşı açılabilecek herhangi bir davada hukuki mesuliyeti “en aza indirgeme”ye çalışmaktır. Halkın bunu aklından çıkarmamasında fayda var, zira ne doktoru ne de herhangi bir halk sağlığı yetkilisinden kendisine bu gerçekle ilgili hatırlatma yapılması oldukça düşük ihtimal.
Devlet ve/veya tıp endüstrisinde başlıca irtikap belirtileri şunlar:
-
Dolandırıcılık, sahtekarlık, hile ve/veya yanlış beyan
-
Çıkar çatışması
-
Rüşvet
-
Şeffaflık olmaması (gizleme/saklama veya aldatma)
-
Manipüle edilmiş (veya çıkartılmış) bilimsel çalışmalar
-
Kurumsal ana akım medya(!!) vasıtasıyla propaganda (gerçeği gizlemek amacıyla esasları çarpıtma, ‘spinning’)
CDC’nin aşılarla ilgili örtbas çalışmasındaki baş aktör, 2 miyon doları iç ederek kayıplara karıştı
Robert Kennedy Jr, Huffington Post, 11 Mart 2010
CDC’nin aşılar ve otizm ile diğer nörolojik bozukluklar arasında ilişki olmadığına dair iddialarının ardındaki kilit isimlerden biri, halkın ödediği vergi paralarından oluşturulan bütçede milyonlarca dolarlık muazzam dolandırıcılık yetkililerce açığa çıkartıldıktan hemen sonra ortadan kayboldu. Sözümona bilimsel araştırmasına harcadığı yaklaşık 2 milyon dolarla kayıplara karışan Dr. Paul Thorsen hakkında Danimarka polisi tarafından da tahkikat açıldı.
Thorsen, CDC’nin KKK (kızamık-kabakulak-kızamıkçık) aşısı ile cıva ihtiva eden aşıların çocuklar için güvenli olduğu yönündeki iddialarını destekler yönde sonuç bildiren birkaç önemli çalışmaya imza atmış Danimarkalı bir araştırmacı grubunun en önemli üyelerinden biriydi.
Makalenin tümünü görmek için bkz.: http://www.huffingtonpost.com/robert-f-kennedy-jr/central-figure-in-cdcvac_b_494303.html?view=print
Pharma Basını AB Konseyi’nin H1N1 [domuz gribi] Aşı Sahtekarlığı Hakkındaki Gizli Soruşturmasını Baltalamaya Çalşıyor
Sherri Kane, 23 Ocak 2010, Rense.com
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (PACE), gelecek hafta BigPharma’nın Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün global H1N1 grip kampanyasındaki bariz manipülasyonu ile ilgili gizli bir duruşma yapacak. Planlanan PACE duruşması, 47 ülkeyi temsilen Avrupa Konseyi sağlık birimi başkanlığı görevini yürüten Dr. Wolfgang Wodarg tarafından gündeme getirilmişti. Bu soruşturma ilaç kartelinin bir “yanıltma harekatı”ndan [“false flag”] başka bir şey olmayan ‘pandemi’/’salgın’ı ve Dünya Sağlık Örgütünün “hızlandırılmış onay süreci” [“fast tracking] ile ruhsatlandırılmış, yeterince test edilmemiş ve bugün yarardan çok zarar vermekte olan domuz gribi aşılarını ısrarla promosyonunu inceleyecek.
Haberin tümünü görmek için bkz.: http://www.rense.com/general89/pharm.htm
Domuz gribi pandemi uyarısının arkasında, araştırma çalışmalarına yatırdıkları milyarlaca pound’u telafi etmek isteyen ilaç firmaları var
MailOnline, 18 Ocak 2010
İlaç firmalarının domuz gribi salgınından kazanç elde edebilmek için Dünya Sağlık Örgütü’nü manipüle ederek ‘pandemi’ (salgın) tanımını değiştirttiği iddia ediliyor. Eleştiriyi yöneltenler bu kararın arkasında, 2006 ve 2007’deki kuş gribi paniğinden sonra pandemi aşılarını araştırma ve geliştirmeye yatırdıkları milyarlarca pound’u telafi edebilmek için çırpınan ilaç firmaları olduğunu belirtiyor.
Yazının tümünü görmek için bkz.: http://www.dailymail.co.uk/news/article-1246370/Drug-firms-drove-swineflu-pandemic-warning-recoupbillions-spent-research.html
Doktorlar TıpMedyası Tekeli ile Zehirleniyor
Dr. Len Horowitz, Rense.com
16 Ocak 2010
Aşı endüstirisindeki yolsuzluklar ve dünya çapında devletlerin, alışılmışın dışında hafif geçen “2009 domuz gribi pandemisi” yüzünden riskli H1N1 (domuz gribi) aşıları ile pahalı ilaçları ihtiyacın üzerinde stoklayarak ellerinde kalmasına neden olan medya korkutmacalarını soruşturan Avrupa Konseyi yetkililerinin Medical Veritas dergisinde bakmaları gereken çok önemli bir ‘online Özel Rapor’ var.
Saygın dergilerden The Lancet ve diğer Reed-Elsevier süreli yayınlarını büyük çıkar ilişkilerine sahip olmakla suçlayan yazarlara göre tıpta sağlık bilimleri yayınları üzerinden ikna yoluyla büyük çaplı yolsuzluklar yapılıyor.
Metnin tamamı için bkz:http://rense.com/general89/hor.htm
‘Pandemi’ye karşı savaşan uzmanların yarıdan fazlasının ilaç firmaları ile bağlantısı var
Fiona Macrae ve Sophie Borland,
MailOnline
14 Ocak 2010
Devlete danışmanlık yapmakta olan domuz gribi görevgücünü oluşturan bilimadamlarının yarısından fazlası ilaç firmaları ile bağlantılı.
Bunlardan birçoğu, pandemiden en fazla menfaati sağlayacak olan Glaxo-SmithKline ile ilişkisini deklare etmiş durumda.
Yazının tümünü görmek için bkz:
Görülen o ki DSÖ Bilimadamları Arasında Yolsuzluk Skandalları Endemik Boyutta
William Engdahl, Rense.com
1-11-10
Bundan birkaç sene önce Asya kıtasında başgösteren SARS salgını ile Kuş Gribi’nin ardından DSÖ’nün aşı kararlarında en etkili isim hiç kuşkusuz Hollandalı Prof. Albert Osterhaus’tu. “Bay Grip” olarak da bilinen Osterhaus, kısa bir süre önce Hollanda Parlamentosu’nun kendisinin ilaç firmaları ile bağlantılarını soruşturmaya zorlanmasının ardından pırıltısını kaybetti.
Osterhaus sadece Pharma Mafyası diye tabir edilen uluslararası şebekenin bağlantı noktası olmakla kalmıyor, kendisi aynı zamanda DSÖ’nün influenza [grip] konusundaki BAŞ danışmanı ve ayrıca görevi itibariyle de milyarlarca Euro’luk gelir getirmesi beklenen H1N1 aşılarından da kişisel kazanç sağlayacak bir konumda.
Makalenin devamı için bkz.:http://rense.com/general89/2o.htm
İlaç Firmaları Yaratılan Domuz Gribi Paniği ile Kasalarını Doldurdu
Fiona McCrae, MailOnline
1-11-10
Dr Wodarg şunları söylüyor: ‘Gribe karşı kullanılacak patentli ilaç ve aşılarını satabilmek için ilaç şirketleri, devletlerin toplum sağlığı ile ilgili standartları belirleyecek resmi sağlık kuruluşları ve bilimadamlarını etkileyerek dünya çapında tüm hükümetlerin alarma geçmesini sağlamıştır.”
“İlaç firmaları böylelikle milyonlarca sağlıklı insanı yeterince test edilmemiş aşılarının bilinmeyen yan etkilerine maruz bırakarak yok yere sağlıklarını tehlikeye atmıştır.”
Makalenin devamı için bkz.:
CDC’nin Eski Başkanı, Merck’te Aşı Birimi’nin Başına Geçiyor
Mike Adams, NaturalNews.com
12-22-09
İlaç endüstrisinin, şirket ve hükümet kurumları ile sıksık karşılıklı yönetici ve değerli çalışan değiştokuşunda bulunmasına yarayan dev “dönerkapı”sını hepimiz biliyoruz.
İşte bu gerçek bugün, CDC’nin 2002 – 2009 yılları arasında başkanlığını yapmış Dr. Julie Gerberding’in, dünyanın en büyük ilaç firmalarından biri olan Merck’te üst düzey yöneticilik konumuna getirilmesiyle tam manasını bulmuş oldu. Oradaki görevi ne mi? Kendisi aşı departmanının başkanı artık.
Yazının bütününü görmek için bkz: http://www.naturalnews.com/027789_Dr_Julie_Gerberding_Merck.html
Rapora göre, Aşı Danışma Kurulları Üyelerinin Birçoğunun Çıkar İlişkileri Bulunuyor
Gardner Harris, New York Times
18 Aralık 2010
Yetkililerin Perşembe günü yaptıkları açıklamada hazırlanan yeni bir rapora göre, CDC’nin bugüne kadar ajansı aşı güvenliği konusunda bilgilendirmek üzere göreva aldığı tıp uzmanlarının çıkar çatışması oluşturacak mali ilişkilerini denetlemede sınıfta kaldığı bildirildi.
Rapora göre 2007’de grip ve rahim ağzı kanseri aşılarını değerlendirmek üzere danışma kurullarında görev almış uzmanların büyük bölümünün açıklığa kavuşturulmamış potansiyel menfaat çatışması içinde bulunduğu belirtiliyor. Hatta bu uzmanlardan bazıları yasal olarak bu değerlendirmeleri yapmaktan men edilmiş [hukuken engelli] olsalar dahi yine de danışmanlık hizmetinde bulunmuşlar.
Metnin tamamı için bkz:
http://www.nytimes.com/2009/12/18/health/policy/18cdc.html?_r=3
Federal devlet kurumları Amerikalıları aldatmaya devam ediyor
Richard Gale ve Dr. Gary Null,
GlobalResearch.CA
11-13-09
Devletin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) ve Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda (HHS) çalışan sağlık görevlileri için, aşılar ‘güvenlidir’ şeklinde vaftiz edilmiştir ve tartışma kapanmıştır.
Ancak bu görüşü teste tabi tuttuğunuzda, bilimsel literatürü titizlikle incelediğinizde Federal sağlık kurumlarının neredeyse tüm varsayımlarının yanlış olduğu görülüyor.
Dahası, CDC, FDA ve HHS’in ellerindeki tüm kaynaklara rağmen, kendi taraflı aşı politikalarını yalanlayan bunca klinik kanıtı değerlendirmeye almayı reddetmeleri hayret vericidir. Bilimsel literatürü iki seviyede değerlendirdik. İlkinde görülen, aşılanma ve Otizm Spektrum Bozuklukları (ASD) arasında doğrudan bir bağlantı olduğu. Bu kanıtlar, aşılar ve otizm bağlantısını araştırmak için 3 yıl boyunca Kongre tarafından yürütülen duruşmalardaki yeminli ifadelere dayanıyor ve buradan çıkan sonuç şu ki, çok açık bir şekilde Federal sağlık görevlileri, aşılar ve oluşturduğu nörolojik hasarlar arasındaki bağlantıyı örtbas etme girişiminde suça bizzat iştirak etmişlerdir.
Makalenin tamamı için bkz.:
http://www.globalresearch.ca/vaccination-federal-health-agencies-continue-to-deceive-americans/16061
CDC Artık Suçunu İtiraf Etmeli
Robert Kennedy, Jr, Huffington Post
1 Mart 2006
‘Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası’ altında yeni ele geçen yazışmalar, kafalarda CDC’nin Thimerosal skandalındaki rolüyle ilgili endişe verici yeni soruların oluşmasına yol açtı. Thimerosal, 1989’dan sonra doğan Amerikalı çocuklarda otizm de dahil olmak üzere çeşirli nörolojik bozuklukların salgın boyutuna ulaşmasına neden olan cıva bazlı bir aşı koruyucusudur.
Tehlikeli seviyedeki cıva ve bir dizi sağlık sorunu arasındaki bağlantıyı gösteren bilimsel çalışmaların sunulmasının ardından CDC, 1999 temmuzunda ülkenin aşı üreticilerinin “mümkün olan en kısa zamanda” Thimerosal koruyucusunu aşılardan çıkarmasını tavsiye etti.
Yazının tümünü görmek için bkz:
http://www.huffingtonpost.com/robert-f-kennedy-jr/time-for-cdc-to-come-clea_b_16550.html
KAYNAK: NETWORK OF CORRUPTION: the CENTER FOR DISEASE CONTROL, the WORLD HEALTH ORG and BIGPHARMA