Verem aşısıyla ilgili ikinci bölümde, üyeleri bilimadamı, yazar, mühendis, kütüphaneci, araştırmacı bilimadamı, ebeveyn ve büyük anne-babalardan oluşan ve yazılarında sansasyondan ziyade mutlak doğrulara ve dengeli sunuma yer veren, verilerini CDC (Centres for Disease Control and Prevention / Amerikan Hastalıklarla Mücadele Merkezi) ve JAMA (Jourmal of the American Medical Association / Amerikan Tıp Birliği Dergisi) gibi resmi kaynaklara dayandıran Inside Vaccines grubunun özenle hazırlanmış yazısına yer vereceğim. Bloglarında paylaştıkları yazıların Türkçeleştirilmesi ile ilgili verdikleri destek ve izinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.

Tuberculosis Vaccine Use Based on “Blind Faith” başlıklı yazılarının temelini, İngiltere’de yetkililerin başkent Londra’da veremin tekrar başgösterrmesi üzerine tüm yenidoğanlara BCG aşılaması yapılması planlarına bir gazete haberinde yer verilmesi oluşturuyor.

Habere göre, “Sağlık uzmanları başkentte rutin bağışıklama gerektiren ‘100,000’de 40 olgu’ eşiğine ulaşıldığını belirtiyor. Londra’da şu anki uygulama kendileri veya anne-babaları yurtdışında doğmuş çocukların aşılanması yönünde.(1)

Peki ama İspanya ve Amerika Birleşik Devletlerinde aşı hiç kullanılmamış olmasına rağmen tüberküloz insidansının oldukça düşük olmasını neye bağlıyoruz?

BCG aşısı dünyada kullanımı en yaygın olan aşı, ancak aynı zamanda da en tartışmalısı. BCG ile ilk aşılama denemesi büyük bir felaketle sonuçlanıyor ve aşının itibarını büyük ölçüde zedeleniyor:

“Lubeck felaketi bağışıklama tarihinin dönüm noktası olma özelliğini daima koruyacak. 1930 yazında, Almanya’nın Lubeck kentinde 240 bebek BCG ile aşılandı; bebeklerden 72’si tüberküloz geliştirerek hayatını kaybetti…

Yaşanan bu felaket halkın aşıya güvenini büyük ölçüde yitirmesine neden oldu ve çocukların kitlesel olarak aşılanmasına ancak 1932’den sonra, yeni ve daha güvenli üretim teknikleri devreye sokulduktan sonra geçilebildi. Aşının koruyucu etkisinin %0-80 arasında değiştiği tespit edildi. (2)

BCG aşısının koruyuculuğu hakkında büyük soru işaretleri olmasının yanısıra, aşının en yaygın tüberküloz suşlarına karşı etkili olmadığı da biliniyor.:

“BCG aşısı, dünyada veremin en çok görüldüğü bölgelerde yaygın olan tüberküloz suşlarını kapsamıyor.”(3)

Hollandalı tıp araştırmacıları, İngiltere’nin East Anglia Üniversitesi’nde ‘Genel Mikrobiyoloji Derneği’nin yılda iki kez düzenlenmekte olan toplantısında şunları söylüyor:

Hollanda, Bilthoven’daki Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitütüsü’nden Dr. Dick van Soolingen:

“Asya, eski SSCB cumhuriyetleri ve diğer bölgelerde, Pekin tipi Mycobacterium tüberkülozunun verem salgınlarında rol oynadığını düşünüyoruz. Pekin suşlarına karşı çoğu zaman verem tedavisindeki en önemli ilaçların etksiz kalabildiğini görüyoruz.”(3)

Koruyucu özelliği bu kadar düşük bir aşı, üstelik de akciğer (pulmoner) tüberkülozuna karşı pek az koruma sağladığı bilimsel çalışmalarla gösterilmiş ve bağışıklık direnci düşük bireylerde ağır komplikasyonlara yol açabileceği de bilinmekteyken neden birçok ülkede yenidoğanlara rutin olarak uygulanıyor?

BCG aşısıyla ilgili Dünya Sağlık Örgütü‘nün (DSÖ) açıklamalarına bakalım:

“BCG dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır ve yakın zamana kadar aşının güvenli olup olmadığının sorgulanmasını gerektirecek ciddi bir gelişme olmamıştır. Bağışıklık sistemi zayıf kişilerde kullanıldığı takdirde bizzat BCG’den verem kapılabileceği endişesi bulunmaktadır. Ayrıca, bağışıklık sistemi güçlü kişilerde bile enjeksiyon yerindeki ülserleşme de dahil olmak üzere görülebilecek diğer lokal reaksiyonlarda etrafa canlı organizma yayılması (shedding) sözkonusu olabilir ve hastalık bağışıklığı düşük kişilere bu yolla bulaştırılabilir.

. . .

Kullanımdaki BCG aşıları dünyanın birkaç [yedi?] farklı yerinde üretilmekte. Bu aşılar biribirinin aynı değildir. Şu an için sözkonusu aşıların insanlar üzerindeki kullanımda etkinlik ve güvenlik bakımından ne derece farklılık gösterdikleri bilinmemektedir. Moleküler ve genetik özelliklerde birtakım farklılıklar olduğu biliniyor. Bilinmeyen, belirli bir üreticinin “BCG”sinin bir diğer tesiste üretilmiş olandan “daha iyi” olup olmadığıdır.” [vurgular bana aittir](4)

Hindistan’dan bir diğer çalışmaya bakalım:

“BCG aşılamasının akciğerlerde doğal tüberküloz enfeksiyonu ve lokal komplikasyonlarını önleyemediği, ancak primer enfeksiyonun hematojen yayılma komplikasyonlarını azalttığı vurgulanmaktadır. Ancak bu durum BCG aşılamasına rağmen miliyer, menenjitik ve dissemine (yaygın) tüberküloz gibi tüberkülozun ağır ve çoğu zaman da ölümcül tiplerini geliştiren beslenme yetersizliğine sahip çocuklar için geçerli değildir. Beslenme yetersizliği olan çocuklardaki tüberkülin anerjisi [antijene tepki göstermeme durumu], görülen yüksek morbidite (hastalık) ve ölümlerin sorumlusudur. BCG ile aşılanmış, beslenmesi yerinde çocuklarda enfeksiyon sonrası değişik tüberküloz örüntüleri görülmektedir. Ortaya çıkan en önemli hastalık tablosu göğüsiçi (intratorakik) tüberküloz, çeşitli mediyastinal lenf bezlerinin genişlemesi ve bunların oluşturduğu lokal komplikasyonlardır. Bu ve bunun yanında nörotüberküloz ve dissemine tüberküloz gibi çok daha düşük insidansa sahip hematolojik* komplikasyonların nedeni, BCG aşılamasına bağlı olarak hastalığın T hücre immünitesi ile lokalizasyonudur. Bu çocuklarda görülen nörotüberkülozun klinik tablosu da değişiklik gösterir; daha çok lokalize olarak beyin ve beyin-omurilik zarlarının tutulumu görülür. Benzer şekilde, aşılanmış çocuklarda karaciğer büyümesi (hepatomegali), dalak büyümesi (splenomegali) veya tekli organ tutulumları görülebilmektedir. Aşılı, beslenme yetersizliği olmayan çocuklar ile beslenmesinde 1 ve 2. dereceden protein enerjisisi eksikliği (PEM) olan çocuklarda görülen yeni tüberküloz örüntülerinin yeniden öğrenilmesi önem taşımaktadır. BCG aşılamasının bu limitasyonları nedeniyle, ülkenin çeşitli bölgelerinden yüksek risk grubundaki çocuklar üzerinde kemoprofilaksi** gibi başka stratejilerin çok merkezli deney ve çalışmaları yapılması gerekir.

BCG aşılamasının etkilerine bakıldığında, beslenme yetersizliği olan BCG aşılı çocuklarda klasik veya genel tüberküloz menenjiti, miliyer TB***, dissemine tüberküloz**** ve primer enfeksiyonların diğer ağır komplikasyonlarının oluşmaya devam ettiği görülmüştür. Mevcut BCG aşısının insanlar üzerinde yapılmış farklı deneylerde gösterdiği değişken etkinlik derecesi, tüberkülozun dünyada kontrol altına alınabilmesi için immünoregülatör mekanizmalarla ilgili araştırmaların başlatılması ve yeni aşıların geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.”(5)

ABD gibi ülkelerde neden BCG aşısının hiç kullanılmamış olduğuna dair geçerli pekçok nedenden biri hakkında detaylı bilgi edindiğimiz (PDF dosyası olarak da indirilebileceğiniz) bu çalışmanın son paragrafı konuyu mükemmel bir şekilde özetliyor.

“Dünyada kullanılan BCG aşılarının bazı suşları tamamen işe yaramaz, bazıları orta derecede koruma sağlıyor ve bazıları, belki bir iki tanesi de yüksek potansa sahip gözüküyor. Hangisi hangisidir şu an söylemek mümkün değil. Birkaç ileri düzeyde gelişmiş ülke dışında kalan tüm ülkeler için BCG aşılaması tüberküloz kontrolünde ana yöntem olduğundan, ülkelerin zaten kısıtlı olan kaynaklarını yatırdıkları BCG aşılamasının halen daha kör bir inanca dayanılarak yapılıyor olması son derece trajik ve üzüntü vericidir.(6)

BCG aşısı Londra’daki bu çocukların doğumyeri olan ülkelerde işe yaramıyorsa, İngiliz enfeksiyonel hastalık uzmanlarına, aşı bu defa aynı çocuklara İngiltere’de vurulduğunda işe yarayacağını düşündürten nedir acaba?

*Hematoloji: Kan, kan yapıcı organlar ( kemik iliği, dalak) ve lenf bezlerinden kaynaklanan hastalıkları inceleyen bilim.

** Kemoprofilaksi: Sağlıklı bireylere belirli farmakolojik özellikleri olan maddeler vererek belirli hastalık etkenlerinin etki göstermesini, hastalığın ilerlemesini ya da istenmeyen sonuçlar doğurmasını önlemek.

***Miliyer TB: Tüberküloz basillerinin kan akımı ile yayılarak, çeşitli organ ve dokular üzerinde dan tanelerini andıran küçük sarımsı lezyonlar oluşturması ile belirgin tüberküloz; miliyer tüberküloz (Akut ya da kronik olabilir).

****Dissemine Tüberküloz: Bütün vücuda yayımış tüberküloz.

 


KAYNAK:

[1] Verem Vakalarının Artmasıyla Beraber Londralı Bebekler için TB Aşılaması Çağrısı, Rashid Razaq, London Evening Standard, 15 Temmuz 2010. http://www.thisislondon.co.uk/standard/article-23856346-call-to-give-london-babies-tb-jabs-as-cases-rise.do

[2] BCG Aşısının İcadı, Aşı Vizyonerleri, Tech Net 21, Accessed on November 2, 2010. http://technet21.org/Articles/BCG_vaccine.html

[3] En Sık Görülen TB Suşları BCG Aşısında Yer Almıyor, Daily University Science News, 11 Eylül 2001. http://cmbi.bjmu.edu.cn/news/0109/119.htm

[4] BCG – Tüberküloz Aşısı, Aşı Araştırmaları İnisiyatifi (IVR), Dünya Sağlık Örgütü, Son Erişim Tarihi 21 Kasım 2012. http://www.who.int/vaccine_research/diseases/tb/vaccine_development/bcg/en/index.html

[5] Hindistan’da BCG Aşılaması ve Çocuklarda Görülen Tüberküloz Vakalarının Yeni Yönleri, P.M. Udani, Hindistan Pediyatri Dergisi, 1994, Eylül-Ekim, (61) 5, 451-62. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/7744445

[6] Porto Riko’lu Çocuklarda BCG Aşılamasının Değerlendirmesi, George W. Comstock, Verna T. Livesay, Shirley F. Woolpert, Amerikan Halk Sağlığı Dergisi, Mart, 1974, (64) 3, 283-291. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1775430/pdf/amjph00803-0085.pdf