Güncelleme – Çocuklarda demir takviyesi kullanımı ile ilgili olarak, Çorlu Özel Reyap Hastanesi’nden Dr. Akif Başaran’ın konuyla ilgili bir haber kuruluşuna verdiği bilgiyi eklemek istiyorum.
Dr. Akif Başaran, ‘fazla alınan demir zararlı olabilir’ dedi
Çorlu Özel Reyap Hastanesi’nde görevli Dr. Akif Başaran, gereğinden fazla alınandemirin zararlı olabileceğini söyledi.
Son yıllarda demir takviyesi içeren ilaçların çok fazla kullanıldığını ifade eden Dr. Başaran, “Gerçekten vücudumuzun sağlıklı çalışabilmesi için demire ihtiyaç var ama fazla alınması durumunda zararlı olabileceğini bilmemiz gerekiyor” dedi.
Finlandiya’da yapılan bir çalışmada vücutta biriken demirin, kolesterol ve hipertansiyona göre daha yüksek oranda kalp krizine sebep olduğunun tespit edildiğini hatırlatan Dr. Başaran, “İsveç’te yapılan bir diğer çalışmada ise genetik yatkınlığı olan erkek ve kadınlarda kalp krizi riski 2 – 3 kat fazla bulunmuş. Aralıklı olarak kan bağışında bulunan ve düzenli adet görmesi sayesinde serum demiri düşük seyreden kadınlarda kalp krizi riskinin azaldığı bilinmektedir” diye konuştu.
Yüksek düzeydeki serum demirinin, bebeklerin bağırsak florasının bozulmasına, probiyotik bakterinin azalmasına, buna karşılık zararlı bakteri sayısında artış olmasına neden olduğunu kaydeden Dr. Başaran, çalışmalarda düşük demir düzeyinin lösemi, lenf kanseri ve enfeksiyon hastalıklarına karşı koruyucu olabileceğinin iddia edildiğini söyledi.
Yüksek demirin erken yaşlanmayı getirdiğini ifade eden Dr. Başaran, “Yediğimiz gıdaların çoğunda demir takviyesi bulunmakta, diğer taraftan et tüketimindeki artışla beraber serum demiri yükselmektedir. Yapılan en önemli hatalardan biri de her çeşit kansızlıkta ön planda demir eksikliği düşünülüp demir takviyesi verilmesidir. Oysa tiroit bezi hastalıkları, B-12 yetersizliği, talasemi taşıyıcılığı ve kurşun zehirlenmesi de kansızlık sebebi olabilmektedir.
Anemi düşünülen hastalarda demir, demir bağlama kapasitesi, ferritin, vitamin B-12 düzeyi ve tiroit bezi ile ilgili analizler yapılmadan asla demir verilmemeli, eğer demir ihtiyacı varsa bunun demirden zengin besinler aracılığıyla verilmesi hayati önemdedir” dedi.
Çocuğumu Sağlıklı Besliyorum adlı facebook grubunda kendisiyle daha önce aşı ve ilaç kullanımı konusunda fikir ayrılığına düştüğümüz Güncel Anne blogunun sahibesi Uzman Çocuk Doktoru Sn. Elif Pınar Bayındır Çakır ve demir takviyesi konusu münasebetiyle yeni tanıştığımız Hassas Anne blogu sahibesi sevgili Ece Kumkale ile aramızda gelişen diyalogun ilgili bölümlerini buraya aktarmak istiyorum. Uzun bir takip olacak yine, ancak ortaya konulan bilgiler umuyorum gerek hekimlerimizin gerekse ebevenylerin bu takviyelerin kullanımı konusunda mevcut tüm bilgileri birlikte değerlendirerek konuyu sorgulamalarına yardımcı olur.
Grup üyelerinden bir arkadaşımız, 17 aylık kızının kan tahlilinde hemoglobin değerlerinin biraz düşük çıktığını, doktorunun ferrum şurup verdiğini, ancak diş doktoru tanıdığının bu şurubun dişlerde çürük ve leke yapması nedeniyle “sakın kullanma” dediğini belirttikten sonra, ancak kan değerlerinin yükselmesi gerektiğinden kızına şu anda pekmez yedirdiğini ve farklı önerilerde bulunacak olan varsa yorumlarını beklediğini iletiyor.
Kendisine demir zengini gıdalar ve kullanım şekilleri ile ilgili çeşitli öneriler geliyor grup üyelerinden ve bu noktada hekim arkadaşımız Elif hanım verilen bazı bilgilerle ilgili düzeltme yapma gereği duyuyor. Buradan itibaren gelişen diyalog aşağıdaki gibidir. Doğru bilgiye ulaşılabilmesi adına tartışılan konu ve verilen bilgilerle ilgili katkı veya yorum yapmak isteyen okuyucuların mesajlarına açık olduğumu, Elif hanımın da cevap hakkını gerek grupta gerekse burada herzaman kullanabileceğini belirtmek isterim.
Elif Pınar Bayındır Çakır Bir kere her şeyden önce bir çocuğun günlük Demir ihtiyacını karşılaması için günde 8 su bardağı pekmez içmesi gerek. Hadi diyelim içti. PekmeZdeki Demir nonhem yani vücudun yararlanamayacağı tip demirdir. Hem,yani vücudun yararlanabileceği demir hayvansal gıdalarda vardır. Ayrıca demir dişlerde çürük yapnaz. kalıcı renk değişikliği yapar. Demir damlası eğer damla sonrası dişler silinirse dişlerde leke bırakmaz. Yani lütfen Demir ilacınızı içiniz
Vejetaryen bir arkadaşımızın yine doğuştan vejetaryen olarak büyüyen kızının (7 yaş) hiç demir takviyesi kullanmadığını, doğru ve dengeli beslenildiği takdirde, işlenmiş gıdalardan uzak durulduğu takdirde sorun yaşanmayacağına dikkat çeken ve kızının 1 ay önce yapılan kan değeri tahlili sonuçlarının da çok iyi çıktığını belirten bir ardaşımızın paylaşımı üzerine gelen cevap:
Elif Pınar Bayındır Çakır Tabi ki Demir sadece hayvansal gıdalarda yok. Ama vücudun en kolay kullanabileceği ve biyoyararlanımı en yüksek demir hayvansal gıdalarda var. Özellikle de kırmızı ette. Ve eğer Demir eksikliğine yakalanmışsanız, Demir depolarınız boşsa bu depoları sadece bitkisel kaynaklı beslenip, Demir ilacı kullanmayarak kısa sürede doldurmanız biraz zor. Bakın dolmaz demiyorum. zor diyorum ve uzun sürede dolar diyorum. Ama bu sürede çocuğunuz demir eksikliğinden geçmiş olur ce vu da entellektüel ve bilşsel kapasitesini etkiler. Ayrıca tüm bunlar totem değil bilimsel birer gerçek. Sigara içen her insanın kanser olmaması, sigarAnın kanser yaptığı değiştirmeyeceği gibi, vejetaryen beslenen bir çocuğun Demir eksikliğine yakalanma riski de normal popülasyondan çok çok yüksek
Vejetaryenliğin demir eksikligine neden olduğu bilgisinin bilimsel bir gercek olmadığı, et tüketiminin ise çok ciddi sağlık sorunlarına neden oldugunun bilimsel gerçek olduğu yorumu üzerine gelen yorum:
Elif Pınar Bayındır Çakır Ben vejetaryenlik Demir eksikliği yapar demiyorum. Bir insanın Demir depoları boşsa, sadece bitkisel beslenerek ve Demir ilacı kullanarak bu depoları doldurmak gayet uzun zaman alır diyorum. Bu sırada da çocuk demir eksikliğinden geçer diyorum. Bilimsel gerçek olan kısım ise etin sağlıklı bir gıda olduğu değil, hayvansal gıdalardaki hem demirin biyoyararlanımının daha yüksek olduğu
Bu noktada benim yorumum oluyor soruyu yönelten arkadaşımıza:
Sevgili ….X…,
Doktorun kızında herhangi bir gelişimsel aksama, gecikme saptadı mı?
Anemi düşündürecek denli düşük mü hemoglobin sayımı?
Anemi yoksa, normal kabul edilen değerin biraz altındaysa takviyenin yarardan çok zarar getirebileceğini hatırlatmak isterim.
Çok merak ediyorum, acaba demir fazlasının yan etkilerinden bahsetti mi doktorun? Veya neden öncelikle demir ağırlıklı beslenmeyi değil de şurubu önerdi?
Anaakım tıp dergilerinde yayınlanan pek çok çalışma var, yeteri kadar demir vücutta mutlak surette bulunmalı evet, ancak fazlası çok tehlikeli olabilir ve ancak gerçek bir zafiyet durumunda takviye önerilmelidir.
Gördüğüm kadarıyla Türkiye’de bu kan tahlilleri norm olmuş .. ve tabii kime sorsan çocuğunda demir eksikliği var .. hani bu istisnadan ziyade sanki norm olmuş gibi Türkiye’de .. acaba bir yerlerde bir yanlış mı var? Acaba tıpkı kolesterolde olduğu gibi tıpçılar bir 30 yıl sonra ah yanlış yaptık mı diyecekler bu demir konusunda da merak ediyorum ..
Şurubu kullanacaksan dahi ‘ferrous sulfate’ etken maddesi olmamasına dikkat et lütfen .. leke için de mümkünse florlü diş macununu çöpe at, karbonatla temizle ..
Nasıl ki hastalandığında çıkan ateş vücudun kendini savunma sistemi ve iyileşme çabasıdır ve müdahale edilmemelidir ateş düşürücülerle [Bkz. Ateş Dost Mu Düşman Mı, Prof. Dr. Ahmet Aydın], düşük demir seviyeleri de çoğu kez vücudun enfeksiyonlara ve kronik rahatsızlıklara karşı savunma tepkisidir, hastalıklarda vücutta demir seviyeleri baskılanır ..
Kadınların adet dönemlerinde kaybettikleri demir nedeniyle menopozlu kadınlara oranlara kalp krizi riski daha düşüktür mesela. Vücudumuzun müthiş bir dengesi var ve demirle ilgili olarak da metabolizasyonda o kadar çok yan faktör var ki? .. herhangi bir anda yaptırdığın testle bir hafta sonra yaptırdığın arasında fark olacaktır mesela, n’apıcaz her ay kan tahlili mi yaptıralım?
Bakır ve demir hemoglobin oluşturmak için sinerjetik olarak çalışır diyor kaynaklar ve mesela salt demir veya salt bakır takviyesi diğerinin zafiyetine yol açar diye uyarıyorlar ..
Arkadaşlar burada gıda ile ilgili öneriler yapmışlar, sen kızının davranışlarında, fiziksel gelişimde bir anormallik görmüyorsan, yan etkileri de hayli fazla olan bu demir takviyesini kullanmak yerine beslenmesini optimum seviyede tutmaya çalış derim ben ..
Geçmiş olsun bile demiyorum, zira ortada hastalık veya anormal bir durum yok .. gereksiz yere tıbbi müdahaleden kaçınmak en sağlıklısı değil mi?
Ve takip eden konuşmalar:
Elif Pınar Bayındır Çakır .….X….. çocuğunuzun hemoglobin, demir, Demir bağlama ve transferrin düzeylerini öğrenebilir miyim?
Asena Devlet Rica ederim …..X……. .. hekim arkadaşımız mutlaka iç demeden önce sorması gereken soruyu şimdi yöneltmiş size .. ikinci bir doktor görüsü almakta her zaman fayda var tabii 🙂
Hassas Anne Ece Kumkale Türk insaninda anemi genetik olarak çok goruluyor Adeniz insanlarinda da. Bu nedenle doktorlar tkip ediyorlar bunun neresi yanlis? Demir eksikliginin kalici zeka geriligine yol acabildigini unutmayalim. Demir fazlaliginin belirtilerini kacirmak cok zor ishal ve gelisim geriligi. Bunlar olursa zaten doktor suphelenir ve keser demiri. Doktorun verdigi takviyeyle fazla demir yuklamesi olma ihtimali dusuk . Peki demir eksikligi nedeniyle zeka geriligi olursa ne olacak?
Soruyu Yönelten Arkadaş X elimden geldigince dogal olan tum yiyecekleri veriyorum ve ilacimizida kullaniyoruz cok sukur sagligi yerinde allah hepimizin evlatlarini bagislasin..
Hassas Anne Ece Kumkale Et tuketimi ciddi saglik sorunlarina yol açmaz aşırı tuketirsen yol açabilir. Herseyin aşırısı zararlidir. Herseyden az az yemek en iyisi. Ozellikle kuzu etini tercih ediyorum tavuktan uzak duruyorum balik seviyoruz. Sebzemizi de baklagilleri de tuketiyoruz.
Hassas Anne Ece Kumkale Belirlenmis bir hastaligi ve eksilligi olan Bir cocugu muayene etmeden tanimdan doktorunun verdigi ilaci kullanmasa da olacagini soylemek bence cok tehlikeli. Boyle onemli konularda doktora danisin lutfen doktorunuza guvenmiyorsaniz ikinci bir doktora gidin internette tanimadiginiz tip egitimi olmayanlara bakarak cocugunuzun sagligini tehlikeye atmayin. Bu kadar basit degil. Bu nedenle ben ilac tavsiyesi vermem cunku veremem vermemem lazim
Asena Devlet Katılıyorum, çocuğun ve ailenin tam medikal öyküsünü bilmeden, 17 aylık bir çocuğun beslenme ve yaşam koşulları hakkında herhangi bir bilgi sahibi değilken, elde kıstas “demir seviyesi biraz düşük”ken kalkıp bir hekimin de internette şurubu mutlaka içirin demesi yanlış.
Burada kimse, hekim arkadaşımız dışında medikal bir uygulama önermiş değil dikkat ettiyseniz. Arkadaşımız belli ki en başta doktorunun kendisine anlatması gereken demir zengini gıdalar hangileridir, takviye dışında beslenmede nelere dikkat edilmeli konusunda bilgi edinmeye çalışıyor. Ve bizzat tıbbın iki ayrında dalında hekimler şurup konusunda çelişkili önerilerde bulunmuş, demek ki şurup kullanımı ya da gerekliliği konusunda tıp camiasında da bir fikir birliği yok.
Benim gayem de medikal öneride bulunmak değil, eleştirel düşünmeyi ve bizlere dikte edilen uygulamaları derinlemesine sorgulamaya teşvik etmek. Çünkü danışan olarak bizlere verilen ilaçlar veya önerilen tedavilerle ilgili yeterli bilgimiz yok, korkarım hekimler de bundan muaf değil. Öyle olmasaydı iatrojenik ölümler yaşanmazdı ve mesela bugün Amerika’da doktor hatası yüzünde ölümler (iyimser bir değerlendirmeyle) toplam ölümler arasında 2. sırada
(TO ERR IS HUMAN: BUILDING A SAFER HEALTH SYSTEM)
Şuna da bir bakın derim boş vaktinizde, bugün uygulamadaki 146 tıbbi uygulamanın hiçbir net faydası olmadığı ortaya konmuş:
Researchers Identify 146 Contemporary Medical Practices Offering No Net Benefits
Bunlardan bağımsız olarak, bu tanrısal beyaz gömlek otoriteciliğinin ve ‘hubris’in de ortadaki bariz hataların fark edilmemesi ve düzeltilmemesinde ve insan hayatına malolmasında payı olduğunu düşünüyorum. Ne tıpta ne de bilimde hiçbir şey sorgulanamaz değildir, bilginin bile yarı ömrü 6 aydır tıpta, o yüzden tecrübe ve araştırmacılık hayati önem taşır, diploma sahibi olmak yetmez bu sanatı icra etmek için.
Asena Devlet Spesifik olarak bizim konumuza gelirsek, otorite jandarmalığı yapmak yerine verilen bilgilerde esasa dayalı bir yanlış varsa ortaya koyun lütfen, hepimiz öğrenelim. Kimsenin yanlış yönlendirilmesini istemeyiz. İş meslektaşı kollamak için ayar vermeye gelince harikayız da, işin esasına yönelik bilgi değerlendirmeye gelince pek cimri davranıyoruz gördüğüm kadarıyla.
Mesela sizin bildirimlerinize bakalım: “Türk insaninda anemi genetik olarak çok goruluyor Adeniz insanlarinda da. Bu nedenle doktorlar tkip ediyorlar bunun neresi yanlis? “
Demir eksikliğine bağlı anemi ve genetik anemi iki farklı şey biliyorsunuz .. genetik olarak bu “ÇOK” görülen anemide de insanlar nedense diyelim evlilik için yaptırdıkları kan tahliline kadar bu hastalğı taşıdığını bile fark etmiyor, o kadar ağır yani bu hastalık .. kaldı ki onlarda demir seviyesi de normalin üstünde seyrediyor .. evet, bence de tüm türkiye’deki bebekleri takibe alalım rutin demir ölçümleriyle ..
Benim yaşadığım ülkede bu tip tahliller hiç yok? DSÖ’nün efendim dünyadaki 1 numaralı nutritional disorder demir eksikliğidir bildirimine rağmen? Bunlar tıbbı mı bilmiyor, zekaları mı elvermiyor demir takviyesizliğinden yoksa gereksiz tıbbi müdahale olarak mı görüyorlar bu tip test ve takviyeleri? Çok üzerinde durmadığım bir infografiği de hatırlıyorum, dünyada IQ değerlendirmesi yapılmış bölge ve ülke çapında, ve mesela buradaki IQ oranları Türkiye’ye oranla daha yüksekti. Çok ciddiye almıyorum tabii bu değerlendirmeyi, ancak bir fikir olsun diye söylüyorum.
Bir başka gerçek daha .. Amerikada pediyatrik zehirlenmeye bağlı ölümlerde demir takviyesi zehirlenmesi başı çekiyor. Peki böyle bir risk olduğu hekimlerce ailelere açıklanıyor mu Türkiye’de?
Asena Devlet Demir doz aşımı belirtilerine bakalım mı? Doktorun kaçırması imkasız hakikaten, ancak öncelikle anne-babanın bu yan etkileri tanıması, bir sorun olduğunu fark edip doktora danışması gerekeceğinden bu bilgilerin de ebeveynlere mutlak surette verilmesi gerekmez mi?
Solunum yolları ve ciğerlerde: ciğerlerin su toplaması
Mide-barsak sisteminde: siyah ve bazen kanlı dışkı; ishal; karaciğer tahribatı; ağızda metalik tat; mide bulantısı; kan kusma
Kalp ve Kan: dehidrasyon; tansiyon düşüklüğü; zayıf ancak hızlı nabız; şok
Sinir sistemi: üşüme titreme; koma; konvülsiyon; baş dönmesi; sersemlik; ateş; baş ağrısı; hiçbir şey yapma istememe hali
Cilt: dudak ve tırnakların maviye dönmesi; kızarma; renkte solgunluk
Siz ne demiştiniz belirtiler için? “Demir fazlaliginin belirtilerini kacirmak cok zor ishal ve gelisim geriligi” .. Entersan bir reductioanism gibi geldi bana ..Peki, normal değerlerde veya biraz altındaki demire sahip olan ve anne sütü alan çocuklarda demir takviyesi alımının da aynı şekilde gelişim geriliğine (boy ve kafa çevresi ölçümlerinin düşük çıkmasına) neden olduğunu biliyor muydunuz? Çalışmayı bulur musunuz, ben mi vereyim?
“Doktorun verdigi takviyeyle fazla demir yuklamesi olma ihtimali dusuk “ . .Katılıyorum, ancak tabii bir yandan diyelim pekmez dayıyoruz çocuğua, karaciğerler yediriyoruz, bir yandan da aman değeri düşük ya geri zekalı olursa diye dayıyoruz şurubu .. 17 aylık bir bebek için bu şekilde alınan demir miktarının tam olarak ne olacağını ve etkilerini bilebilir misiniz?
Son olarak, kesinlikle katılıyorum: “Bu kadar basit degil. Bu nedenle ben ilac tavsiyesi vermem cunku veremem vermemem lazim.” Evet, bence de en sağlıklısı bu.
Elif Pınar Bayındır Çakır Asena Devlet hanım tabi ki de ilaç tavsiyesi veremezsiniz, vermeyin de zaten, çünkü hekim değilsiniz. Buradan bu postu takip eden herkes için yazıyorum
1) Demirin doz aşım dozu 20 mg/ kg, (kilo başına 20 mg)toksik yani zehirleyici dozu ise 40 mg/kg dır. Yani 10 kg bir çocuk ( yaklaşık 1 yaş civarı) demirden doz aşımına uğramak için hergün yarım şişe ferro sanol şurup içmeli. Aramızda umarım hergün çocuğuna yarım şişe Demir içiren yoktur. Zira ben günde yarım şişe Demir öneren bir Dr ile henüz karşılaşmadım.
2) Demir depoları azalmış / bitmiş bir çocuğun depoları evet sadece doğru beslenme ile de dolabilir. Ama bu biraz zaman alacaktır. Bu sürede de çocuk Demir eksikliği anemisinden geçer. Bu da entellektüel yeteneklerinde kalıcı olabilecek gerilik yapabilir
Elif Pınar Bayındır Çakır Sizin yaşadığınız ülkede test yapılmıyor ve rutin demir takviyesi verilmiyor olmasının sebebi sosyoekonomik olarak bizden fersah fersah ileride olmuş olması olmasın sakın. O ülkede bilinçli anneler ve yüksek gelir düzeyi nedeniyle Demir eksikliği anemisi sıklığı muhtemelen ülkemizdekinin kat be kat altındadır. Ve yine eminim ki yaşadığınız yerde en sık bebek ölüm sebebi ülkemizde olduğu gibi ishal değildir. O yüzden amaaaan Avrupa’da amerika da vermiyorlar demir Türkiye’de doktorlar pek meraklı ikaçkara onlardan ;avrupalılardan daha iyi mi bilecekler demek; ülke gerçeklerine kökten yabancı olmakla eşdeğerde
Asena Devlet Doktor hanım, müsterih olun lütfen, ben ne kendim kullanıyorum ecza ürünü toksik ilaçlarınızı ne de çocuğuma veriyorum, ilaç tavsiyesinde bulunacak en son kişilerdenim. Mecbur kalmadıkça ve hayati bir tehlike olmadıkça da ilaç kullanıma kesinlikle karşıyım. “Karşıyım Karşı Her Şeye Karşı” yani, sizin deyiminizle.
Amerika’da çocuk doktorları en prestijsiz, en düşük gelir düzeyine sahip doktorlarmış yazık, bir nedeni olsa gerek? Herhalde onlar bile tut yarım şişe şurup ver diye tembihlemiyorlardır danışanlarına ama istatistikler ortada, zehirlenmeye gidebiliyor 6 yaş altı çocuklar. Bu yüzden de CDC uyarıyor hekimleri ve ilaç firmalarını, aman anne-babalara sıkı sıkı tembihleyin riskleri, bilgilendirin diye. Benim derdim bu noktaya dikkat çekmek.
Demiri yemek pişirdiğiniz tencereden yemeğe geçen kadarıyla bile alıyor vücut, sırf şurupla beslenmiyor herhalde çocuk, yediği gıdalardan bir yandan alıyor. Şişede durduğu gibi durmayabilir bu şuruplar itinalı davranılmazsa.
Siz şunu söyleyin, bu çocuk 1 hafta sonra aynı testi yaptırsa, bu değerler farklı çıkabilir mi çıkamaz mı?
Buradaki örnekten yola çıkarsak, “normal değerlerin biraz altında çıkan” değerler için SEBEBİ tespit ettiniz mi? Sebebi bilmeden tam olarak neyi “tedavi ediyorsunuz” şurup vererek? Anemide en büyük sebep olan kan kaybı mı var çocukta, bağırsaklarda bir sorun mu var, kaka testi mi var ortada, tenye parazit mi var, kemik iliği fonksiyonlarında mı sorun var yoksa beslenme sorunu mu var çocuğun? Önce sebebin bulunması gerekmiyor mu?
Her anemik insan geri zekalı mıdır? Evet kansızlıkta zihinsel fonksiyonlarında performans düşer, halsiz hissedersin de bu sürekli zeka geriliği vurgusu niyedir?
Değerlerdeki düşüklüğün nedenini bulup düzeltmediğin takdirde şurupla sadece semptom bastırmış ama iyileşme(!) sağlanmamış oluyor, katılıyor musunuz?
Asena Devlet Kişiselleştiriyor muyuz olayı şimdi? Hassaslıktan da öte, çok alıngan gördüm sizi? Siz biraz dünya gerçeklerine daha fazla hakim olmaya çalışın isterseniz; Amerika’da demir vermiyorlar?? 120 çeşit “over-the-counter” satılan demir takviyesi Amerika’da piyasada .. hmm, savunmaya geçiyorsunuz yersiz yere ama biraz daha reel gerçeklere bağlı kalalım lütfen ..
Elif Pınar Bayındır Çakır Olayı kişileselleştirip en prestijsiz doktorlar pediatristlermiş diye konumuzla ilgisi olmayan bir alana çekmeye çalışan sizsiniz. Pediatristleri aşağılayınca prestijiniz az, az para kazanıyorsuuz diyince , insanların günlük max tedavi dozu olarak verilen 6 mg/kg ın çocukları zehirleyebilceğine inanacaklarını düşünüyor olmanız ilginç. ANLAMANIZ İÇİN BİR KEZ DAHA SÖYLÜYORUM DEMİRİN DOZ AŞIM DOZU GÜNLÜK KİLOYA 20 MG DIR. BUNUN İÇİN DE GÜNDE YARIM ŞİŞE ŞURUP İÇİLMELİ. Sizi tıp değil ama bu cehaletiniz zehirler.
Asena Devlet :)) .. anlaşıldı, yine aynı sahneyi yaşıyoruz sizinle ama burada konuyu daha fazla uzatıp kendinizi küçük düşürmenizi ve mesleki itibarınızın da daha fazla aşınmasını istemem .. Hep çalışmadığınız yerlerden soru çıkıyor değil mi, olur öyle bazen .. Burada ne yazık ki cevaplayamadığınız yorumları silip, sonra da mesleki uzmanlık alanınız olmasına rağmen kronik bilgi eksikliği içinde olduğunuz mevzularda “beni de uzaylılar kaçırdı geçenlerde” tadında bilgi yüklü yorumlarınızı bırakamadığınız için hassaslaştınız sanırım ..
Başarılar diliyorum kariyerinizde ..
Hassas Anne Ece Kumkale Peki bize Turkiyede demir fazlaligindan olen veya agir zarar goren bebeklerin de istatiklerini de verirseniz cok sevinirim. Dediginiz demir fazlaligi belirtilerini yasayan her bebegin annesi doktora kosar zaten degil mi surup kesilir peki kafasina gore demiri vermezse anne ve demir eksikligi yuzunden ciddi sorunlar hatta zeka geriligi yasadiginda onu siz teselli edersiniz artik bu istatistiklerle. Damlalari vermeyen ve sonra demiri cok dusuk cikip gerilik yasayan anneler bana cok yaziyorlar ve pismanlar. Uzatmaya gerek yok. Farkli dusunuyoruz siz Turkiyenin gercegini once kabul edip bilirseniz bence daha farkli degerlendirirdiniz. Turkiyede devlet hastanelerinde her bebege 5 dakika ayriliyor bazen 2 bebek ayni snda iceri aliniyor bu durumda sizce kac anne bebegini ve kendini nasil demirden zengin bedleyecegini ogrenebiliyor ben soyleyeyim cunku 40000 hassas anne takipcim var ve bu konu hakkinda cok mesaj geliyor hiçbiri! 9 aylikken de kan testi olabilen cok az yani kansizlik varsa da gozden kaciyor. Sizin anlattiginiz tabii ozel hastanelerde zaten uygulaniyor anne iyi bedleniyorsa demir verilmiyor bebek iyice gozlemleniyor anemi belirtilerine bakiliyor 9 aylikta kan testine gore demir damlasi veriliyor. Cunku o bebek her ay doktora gidebiliyor ve doktoru onu taniyor ve anneye beslenme hakkinda bilgi veriyor. Diger tarafta 5 dakikada bakiliyor bebege ve her ay gelmiyor doktora bebek. Turkiyenin gercegi bu ve bebeklere 12 aydan once inek sutu veriliyor bu da kansizlik yapiyor. Turkiyenin gerceklerini bilip ona gore degerlendirmek gerekiyor. Bu gerceklerle evet bence de az miktarda demir damlasi verilmesi onemli ve bu az miktarla dediginiz asiri demir etkileri gorulmesi ihtimali az.
Asena Devlet Bilmem, 40,000 takipçi sizde Ece hanım, bence epidemiyolojik bir rapor koyabilirsiniz ortaya .. Ancak önce zehirlenmenin belirtilerini tam bilmeniz ve listelemeniz lazım ki anne-babalar doğru yönlendirebilirsin. Olay bu işte, Türkiye’de bu tip vakaların raporlanmasının bile yapılmadığını tahmin edersiniz sanırım. Türkiye şartlarına işi mutfağından bilecek kadar hakimim, merak etmeyin.
Tiroid sorunu filan mı var ki zeka geriliği filan olmuş, çok enteresan, tüm tıbbi öykülerini de aktarıyor mu danışanlarınız?
Apolojistliğe gerek yok, bahane bulunabilecek bir mevzu değil bu, siz vaktim yok o yüzden yazıyorum şurubu diyemezsiniz. Bu koşullarda çalışıp da hastalara zarar verdiğini düşünen ve meslekten ayrılan pekçok bu işe gönül vermiş hekim var, alternatif sağlık platformlarında işlerini severek sürdürüyorlar. Araştırın bence.
İnek sütü ve kansızlık arasındaki bağlantıyı bilmiyorum ben, rica etsem bu konuda bilimsel çalışma ya da makale verebilir misiniz? Annelerin emzirmeye daha fazla özendirilmesi gerektiğine ise kesinlikle katılıyorum. Ancak biliyorsunuz, pediyatri alanı bebek maması firmalarının sponsörlüğünde vücut bulmuş bir alan. Aman 6 aydan sonra anne sütü yetmez, haydi güçlendirilmiş, takviye edilmiş mama/formül verin dayatması da ağırlıklı olarak çocuk hekimlerinden geliyor annelere.
Benim sorularıma sizden hiç cevap alamıyorum, sadece tek bir boyuta indirgediniz konuyu, uzayıp gidiyor.
Daha fazla devam etmek istediğimden emin değilim bu konuşmaya..
Elif Pınar Bayındır Çakır Tebrikler size . En iyi savunma saldırıdır düsturunu benimsemiş olmanız hiç de şaşırtıcı gelmedi bana. Cehalet ne de olsa hep aynı yerden besleniyor. Hakikaten de “Amerika’daki pediatristler az kazanıyor” yorumunuz pek bilgi yüklü. Konu Demir eksikliği ve labaratuar sonuçlarıyla ispatlanmış, alım azlığına bağlı demir eksikliği tedavisi nasıl yapılır bilim dünyasında üzerinde tartışma olmayan bir konu. Daha fazla uzatmaya gerek yok. Herkes kendi fikrini özgürce yazarken aşağılama içeren cümlelerle fikrinizi savunmaya çalışmak sizin acziniz. Merakım sizi bu kadar doktor düşmanı yapan ve gördüğünüz her platformda okuduğunuz 3-5 makaleyle bir doktorlara sataşmaya iten şeyin ne olduğu.
Asena Devlet Merakınızı gidermeye hiç niyetim yok doktor hanım, siz benim kişisel sorunlarımla değil bence size danışan hastalarınızla ilgilenin biraz.
3-5 makaleden çok daha fazlasını okumak ve anlamak gerekiyor değil mi? Katılıyorum ve şiddetle tavsiye ediyorum.
Savunmada olan ben değilim, bana yöneltiilen her soruya direkt cevap veriyorum, bilgi aktarımı konusunda aynı bonkörlüğü sizde görmüyorum, aksine peşpeşe hakaretler geliyor.
Kişi engellemek hiç adetim değildir, o yüzden sizden rica ediyorum, lütfen konuyla ilgili olmayan bir paylaşımda bulunmayın benimle.
Amerika’da pediyatristlerin az kazandığı bilgisini(!), bizzat bir Amerikan pediyatristin ağzından aktardım; Lawrence Palevsky. Amacınız gerçekten doğruyu bulmaya çalışmak olsa size bu gerçeğin(!) nedenlerini ve doğurduğu sonuçları aktarırdım. Fakat cahil birinin aktarımlarıyla sizi meşgul etmek istemem, sizin okuyacağınız çok makale olmalı facebook, pardon, PUBMED’de ..
İyi geceler ..
Hassas Anne Ece Kumkale 0-1 yaş arasında inek sütü tüketmek kansızlığa yol açar isterseniz makale arayıp bulabilirsiniz. Bu zaten bilinen bir şey ama ille makale gerekiyorsa http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16247536
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22348457
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12387433
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2019922
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1416518
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1571868
bu çalışmalar ve daha yüzlercesi 0-1 yaş arasında inek sütü içmenin bu soruna yol açtığını gösteriyor.Siz de diğerlerine açıp bakarsınız artık. 1 yaşından sonra da günde 500 ml den fazla süt tüketmek yine aynı soruna yol açar ve ne yazık ki Türkiye’deki anneler sütü çok harika bir şeymiş gibi fazla fazla bazen 1-1,5 litre içirmeye çalışırlar ben onlardan değilim ama bu da bir gerçek. Bu da Türkiye’deki kansızlık sorununun nedenlerinden biri. Evet dediğiniz gibi doktorlar vardır tabii ama halkın çoğunluğunun gidebildiği doktorlar ve alabildiği tıp yardımı benim anlattığım gibi. Bu nedenle güvenli yöntemi seçmek bence daha iyi. Böyle olmalı şöyle olmalılarla gerçekler birbirinden farklı. Yurdumda herkes sizin ve benim imkanlarıma sahip değil. Size cevap veriyorum ama hoşunuza gitmeyen cevapları cevaptan saymıyorsunuz sanırım. Bence de fazla uzatmaya gerek yok.
. . .
Hassas Anne Ece Kumkale Hep az uyku ile saat 5:53 bilgi açligi beni buralara getiriyor hep arastiriyorum yeni bilgiler .…….. benim koruma halim karakterim hep boyleydim hassas anne ile çogaldi. Demir damlasi kullanmayip sonra demir depolari 4-5 çikan o kadar cok insan yaziyor ki anlatamam. Dedigim gibi herkes ideal beslenmiyor ve doktora gidemiyor. Keske olmasa ama ulkemizin sartlari boyle.ben de once test somra gerekirse damla diyorum soranlara ama bunu icin bebegin cok iyi takipte olmasi lazim. Gunde 100-150 mesaj geliyor nelervar bir gorseniz . Ben de 8 ay oncesinde siteyi kurana kadar farkinda degildim bu tablonun
Ece hanımın verdiği linkleri inceledim, 1’i dışında hepsi 20 sene önce yapılmış çalışmalar .. 6 makaleden 4’ü demir eksiliğine bağlı anemi için mutlak surette ‘demir takviyeli formüla’ kullanımı önermiş. Bu da her zamanki gibi bahsettiğim sistem sorununu, bilimsel çalışmalarda endüstrinin etkisini akla getiriyor ..
Metodolojileri hakkında abstract ve sonuç bölümünden bir fikir elde edilemiyor biliyorsunuz ve hepsinin tam metni yok malesef ve ben genellikle Amerika’daki hemşire arkadaşımdan rica ediyorum açılmayanların tam metnini göndermesini ancak bana tam metinleri ulaştırması uzun sürer şimdi, özet ve sonuç bölümlerinden gidelim şimdilik.
800 kişilik bir çalışma dışında çoğunun sample sayısı çok düşük, ancak yine de birbiriyle çelişkili sonuçlar çıkmış. Hepsinde vurgu, sosyoekonomik düzeyi düşük, fakir ve çok çocuklu ailelerde sorunun ağırlaştığı yönünde.
İlki 20 senelik literatür taraması yapmış ve ilk 6 ay salt anne sütü, 24 aydan sonra da ihtiyatlı şekilde anne sütünden kesmeyi önermiş IDA için ve demir eksiliğini gidermek için takviye değil, demir ağırlıklı beslenme önermiş!
Mısır’da fakir aileler arasında yapılan 2. çalışma, 3. 4. çocuk olan erkek çocuklarından riski fazla bulmuş; takviye edilmemiş inek sütü içme, 6 ayın üstünde anne sütüyle beslenme(?!) ve düşük demir içerikli beslenmenin risk faktörünü arttırdığı söylemiş.
İlk makaleyle açık bir tezat var ortada, öneriler de birbirini tutmuyor..
Şimdi düşünelim, uzun süredir Amerika’da vitamin-mineralkatkılı formülalar 4-6 aydan itibaren yaygın şekilde kullanılıyor, pediyatristlerce sıkı şekilde öneriliyor biliyoruz, peki buna rağmen anemi oranlarındaki artışı nasıl açıklamamız gerekiyor? Burada bir çelişki yok mu? Bununla ilgili çok enteresan bir çalışmayı sonda vericem ..
IDA ve zihinsel, motorik ve davranışsal yeti kaybını ilişkilendirmiş, ancak bir yandan da aneminin gelişim üzerindeki bu etkisinin tam olarak anlaşılamadığını(!) belirtmiş? Ancak bu etkilerin demir eksikliği anemi oluşturacak denli ağır ve kronik(!) hale hale gelinceye değin de ortaya çıkmadığının altını çizmiş.
Peki, bu durumda, elimizdeki örnekte olduğu gibi, davranışsal herhangi bir sorunu olmadığını tahmin ettiğimiz bir çocuğun normalin biraz altında çıkan değerlerden yola çıkarak, aman bakın zeka geriliği olur diye en kötü ihtimalden yola çıkılarak, beslenme değil de doğrudan takviyeye yönelnedirimesi ne kadar doğru ve mesleki açıdan ne kadar etiktir?
1. 4-6 aylık çocuklarda herhangi bir tahlil yokken doğrudan takviye önerilmesini doğru buluyormuyuz? Daha önce de bahsettiğim gibi, anne sütü alan ve hemoglobin seviyelerinde eksiklik olmayan 6 aylık çocuklarda demir takviyesi alımının gelişim geriliğine yol açtığı bulunmuşken, anne-babalar hangi yolu izlemeli??
Peki, formüla sütün ağırlıklı olarak inek sütü tozundan yapıldığını biliyoruz, burada da bir çelişki yok mu?
4. çalışma, Şile’den 1991 yılından. Demir eksikliği en çok demir takviyesiz inek sütü içenlerde görülüyormuş (inek sütü içmeyin, biyoayarlanımı engeller ama yapay şekilde demir takviyesi ihtiva ediyorsa aman alın önerisi??) Anne sütü alanlarda orta derecede, demir takviyeli formüla içenlerde çok daha az çıkıyormuş.
Ve bomba önerme: İşte bu yüzden de ortada biyokimyasal bir kanıt olmasa dahi(!) demir eksikliğine dair, çocuklar demir takviyesi kullanmalıymışlar??!!
5. çalışma, İspanya’dan 1992 yılından, IDA için prematüre doğum, sosyo-ekonomik koşullar, düşük demir takviyeli süt içimi(!), erken inek sütü içme ve 12. aydaki kilonun korelasyon gösterdiğini yazmış.
Fakat daha önce dikkat çekmeye çalışyığım gibi, ilk yaştaki enfeksiyon geçirme oranlarına bakıldığında, önemli bir korelasyon yok der!
Vücudun enfeksiyon ve enflamasyon durumunda makrofajlardan demir salınımının durdurulması konusuna yeniden dikkatinizi çekmek isterim. Vücudun hastalıklara karşı savunma mekanizmasının bir parçası yani bu..
Ve sadece, yüksek risk grubundaki çocuklara demir takviyesi önermiş.
Yine aynı konu, benim itirazım da salt hemoglobin değerlerine bakılarak, beslenme, yaşam koşulları, kilo vs diğer risk faktörlerine bakılmaksızın ezbere demir takviyesi önerilmesi ve zafiyetin nedenin ortadan kaldırılmaması..
Amerika’daki çalışmada 4-6 arası tüm bebekler, hem de en güçlüsünden demir takviyesi almalı denmişti hatırlarsınız. Yine tutarsız bilgiler yumağındayız..
Şimdi şu çalışmaya bakalım, Amerika’dan 2012 tarihli, geniş sample’lı (835 çocuk) demir takviyeli ve düşük demir takviyeli formüla alan bebeklerde 10 yıl sonraki gelişimsel duruma bakan uzun dönemli(!), randomize kontrol gruplu(!), metodoloji olarak diğerlerine oranla çok daha güvenilir bir çalışma! http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22064877
6 – 12 ay itibariyle demir takviyeli ve düşük demir takviyeli formüla kullanan çocuklara bakılıyor.
– IQ, uzamsal hafıza, aritmetik başarısı, görsel-motorik entegrasyon, görsel algılama ve motorik fonksiyonlara bakılıyor.
Sonuçlar:
– demir oranı daha yüksek takviye alan gruptakiler, 10 yılın sonunda HER değerlendirme kriterinde daha düşük skor alıyor!!
– 6. ayda hemoglobin değerleri yüksek olan çocuklar, demir takviyeli formüla aldıkları takdirde daha düşük skor elde ediyor! DÜŞÜK hemoglobin sayımlı çocuklar önemli şekilde daha iyi skorlara sahip!
(Burada, amerikadaki çalışmada, endikasyon olmasa dahi yüksek demir takviyeli formüla almalı 4-6 ay arası bebekler(!) önermesini düşünelim ve 10 yıl sonunda bu önermenin yarattığı sonuçlar açısından değerlendirelim lütfen. Tıpta bilginin kesinlik arz etmediğini, herhangi bir durumda yan faktörlerin fazlalığı, herkese tek tip medikal uygulama önerilmemesi gerektiği, işe yaramayan tıbbi müdahalelerin ne denli fazla olduğunu ve çoğu durumda da bunların hastaların sağlıklarını olumsuz etkiledi, tıpta bilginin her geçen gün değiştiği, endüstri etkisinden bağımsız olmadını ve bilginin oldukça kısa bir yarı-ömrü olduğunu söylerken bu gibi örnekleri kasdediyordum işte. Umuyorum, daha iyi anlaşılabiliyordur tepkimin sebebi ve eleştirimin odağı).
Şu makaleye bakalım: http://lpi.oregonstate.edu/infocenter/minerals/iron/
Zihinsel gelişim ve demir eksiliğine bağlı anemi arasında bağlantı bulan gözleme dayalı(!) çalışmaların güvenilir olmadığını, çünkü diğer pek çok yan faktörden bağımsız değerlendirilemeyeceğini bu konunun söylüyor.
2 yaş altında anemik(!) çocuklarda yalnıca tek bir(!) randomize çift kör çalışma demir takviyesinin bilişsel gelişime anlamlı derecede fayda sağladığı sonucuna varmış.
Gelgelelim, dört randomize kontrollü deney 2 yaş üstü(!) çocuklarda demir takviyesinin bilişsel gelişime ve okul başarısına faydası var derken, diğer 2 çalışma herhangi bir faydası olmadığını bulmuş. (Çelişki??)
Efendim bugüne değin yapılmış çalışmalar 2 yaş üstü çocuklarda bilişsel iyileşme saptamış görünüyor, ancak 2 yaş altı çocuklar bu faydaya daya dirençli gözüküyor?? Enteresan değil mi?
Yakın zamanda yapılan sistematk literatür değerlendirmesinden bahsediliyor 17 randomize kontrol gruplu deney üzerinde. Sonuç: Demir takviyesi alımı 7 yaş üstü çocuklarda eh, hasbelkader bir olumlu etkiden sözedebiliriz zihinsel gelişim açısından ancak 27 ayın altındaki çocuklarda zihinsel gelişimde HİÇBİR etkisi yok!
O yüzden tekrar soruyorum, sizce kanda demir seviyesinin yüksekliği ve zihinsel gelişim arasında bırakın pozitif korelasyonu, negatif korelasyon bulan çalışmalar mevcutken, en iyi ihtimalle ileriki yaşlarda “modest”, hani neredeyse hiçbir etkisi olmayacak bir olumlu etkiden bahsediliyorken, kalkıp hekimlerin “kansızsa çocuğunda zeka geriliği görülür(!)” gibi yanlış bir önermeyle anne-babaları bilimsel dayanağı olmadan korkutmaları, gereksiz, ahlak dışı ve sorumsuzca bir davranış değil midir?
Bakın, şu makaleyi inceleyin, çok uzadı ben açıklamayayım her şeyi. Bakır-demir ilişkisinden bahsetmiştim ve Elif hanım da demirin biyoayarlanımından bahsetmişti, buyrun burada vücutta demir rezervleri dolu olsa bile testte nasıl düşük çıkıyor değerler açıklamış, inceleyin lütfen. Bu çok önemli bir makale, salt hemoglobin değerlerine bakılara herhangi bir destek verilmesinin yaratacağı ağır sonuçları açıklıyor.
http://drlwilson.com/articles/IRON.htm
Bakır-demir metabolizması ilişkisi: http://www.biomembrane.hu/data/pdf/16462140.pdf
bakır eksikliği ve anemi bağlantısı: http://ajcp.ascpjournals.org/content/132/2/191.full
İnceledikten sonra değerli görüşlerinizi adminler bizi kovmazsa buradan bekliyorum ..
Hassas Anne Ece Kumkale Bakin beslenme diyorsunuz ben de anneler beslenme hakkinda bilgisiz ve inek sutu veriyorlar Diyorum. Siz tum annelerin cocugunu nasil bedleyecegini bildigi ve tum doktorlarin zaman bulup ve ayirip annelere uzun uzun beslenme anlattigi bir utopyadan bahsediyorsunuz hala. Biliyorum Amerikadan oyle gorunuyor ben de 6,5 sene Amerikada yasadim ve 3 yil boyunca Florida Universitesinde ve Duke Universitedinde araştirma koordinatoru olarak calistim ama burada durum o utopik durum degil ve oyle olana kadar da bence bu damlalar en azindan cocugunu her ay ozel ilgi gosteren doktora goturemeyen ve cocugunu nasil besleyecegini bilmeyenler icin faydali. Evet ben de dozin istediginiz gibi olmalarini istiyorum annelerin ve doktorlarin ve sistemin ama daha uzun zaman var ona.
Bu yüzden de görev ve ödevleri olduğu halde annelere bu konuda yardımcı olamıyorlar, zamanları olmadığından değil ..
Bununla da kalmayıp açıklamaya çalıştığım gibi sağlığa zararlı tıbbi müdahalelerde bulunabiliyorlar ikinci bir kez düşünmeden ..
Ben Amerika’da hiç bulunmadım ve bulunmayı da hiç bir surette düşünmüyorum, ancak oradaki sistemin de ütapik olmaktan çok öte olduğunu biliyor ve size anlatmaya çalışıyorum.. Türkiye sağlık konusunda dünya geneli gibi Amerikan ekolünü takip eder biliyorsunuz ..
Sanırım anlaşılmamış verdiğim linkler, bu damlalar hele ki çocuğunu nasıl besleyeceğini bilmeyen annelerin çocukları için ÇOK tehlikeli. Prospektüs var nette, bir bakın isterseniz. Üstelik de damla kullanımına başlandıktan sonra kısa aralıklarla doktor kontrolüne gitme şansı yoksa çocukların, işte o zaman felaket reçetesini sistem-doktor-ebeveyn elbirliğiyle çocuğa yazmış demektir
yani şimdi yszılanlsrı okudum. Masallah ne kadar cok sey biliyoruz?? Hic birimiz cocugumuzu dr a goturmeyelim forumlara yazalim bitsin gitsin.
Brn de cocuguma dışarıdan sunni hiç bir şey vermek istemiyorum. Ama bu benim ufkumun bilgimin çok dişinda bir konu. Pediatri bilmini okunuş insanlsrdan güveneceğim birine gidip tavsiye almayı tercih ederim. Evet yukarıda bir annenin dediği gibi siz ilaç önermiyosunuz, ama sonuçta birşeyler öneriyosunuz. 17 aylık hiç tanımadığınız bir çocuga tedavisi için ilaç kullanmamayı öneriyorsunuz. Alternatif tedavi yöntemleri öneriyorsunuz. Kızıma verecrğim demir ilacını hangi besinlerle birlikte vermeliyim diye google larken bu forum denk geldi. Okuduklarım karsıdında dehsete düştüm. Bu kadar sayıda anne, nasıl olurda eğitimi olmadığı bir hususta bu denli israrlı fikir sahibi olabilir?? Nasıl olur da bir başkasının hiç görmedikleri evladının sağlığı ile ilgili bir mevzu da böylesine keskin tavsiyelerde bulunabilir? Bu gercekten sorumlu bir davranış mı? Hayretler içerisindeyim.
Soruyu yönelten sevgili anne, size tavsiyem google ya da fptuma değil bir uzmana danısın içinize sinmiyor ise bir bsşka uzmana danışın, yine sinmezse bir bsşkasına. Ama eğitim almadıkları bi hususta konuşabilen insan topluluklarına lütfen danışmayın bu sorumlu bir davranış olabilir mi?
Kırmızı etr gelince, beslenme seçiminiz sizi bağlar. Vejeteryanlık hısusu çok tartışılacak konu. Et konusu sa uzmanlık ister. İstatistiki çalışmalara bakmak gerekir uzman görüşü gerektirir vs vs. Bu konu saatlerce tartışılacak bir konu.
Burda mevzu yarım bilgilerle birbirimize tavsiye vermemiz. Hekim hanıma yaklaşımınız husudunu da okudum ve filrim şudur: bir fikri tartışmaktan çok linç girişimine itibarsızlaştırmaya dönmüş iş.
Etmeyin değerli anneler. Bizim yapmamız gereken en doğru şey bildiklerimizi paylaşıp sonunda bir uzmana yönlendirmek. Bildiklerimizin doğru oldugu ve yapılması gerektiği hısusunda ısrar etmek değil.
Hanımefendi, keşke doktorunuzdan gayet rahat öğrenebileceğiniz bilgileri internetten aramak durumunda kalmasaymışsınız, malum, çok kirli bilgi var, en güvenilir bilgi kaynağınız ise, fakültede beslenme üzerine hiç ders görmemiş ve tamamen formül mama ve gıda sanayiinin rafa mama diziş sırasına göre sizin çocuğunuza (ve ne hikmetse ayrım yapmaksınız HERKESE) aynı sıralamada aynı “ürün”leri öneren doktorunuzken buralarda vakit kaybetmiş, ziyadesiyle de üzülmüşsünüz.
Toptancı tıbbın bu beyaz önlük karşısında düğme ilikleyen müşterileri oldukça çocuklar da aynen bu şekilde sağlık yüzü görmeden göçer giderler bu dünyadan.
Doktor hanımı bir arayıp sormak lazım, acaba kendi çocuğunun sağlığı şu an ne durumda?
Kaç teşhisi var, kaçar adet ilaca mahkum yaşamakta?
Ve fakat bizim işimiz değil tabii sizin de belirttiğiniz gibi.
Verin lütfen siz demir ilacını doktorunuzun önerdiği gibi… Ama bizden tavsiye, “NİYE” sorusunu arada sırada yöneltin kendinize ve doktorunuza.
Demir niye eksik olabilir bu çocukta? Siz demir hapı almış mıydınız mesela gebelikte yine doktor tavsiyesiyle? Niye diye sormuş muydunuz yoksa toptancı tıp her gebeye öneriyor, demek ki benim için de faydalıdır diye mi düşünmüştünüz?
Size kolaylıklar dilerim, bundan sonra bol Google arama ve okumalarıyla geçecek günler siizn için de gibi görünüyor.
Sonraki aşama FB’ta kendinize uygun hastalık grubuna iye olup oradan tavsiye kovalamak.
Toptancı tıbbın dolmuşuna binenlerin mecburi son durağı orası çünkü..
Kolay gelsin.
8 aylık tahlillerinde oğlumda Demir düşük çıkmıştı hem de sınırda. Vermek istemedim ısrarla iki kutu nutrigen marka en doğal onu bulabildiğim için vermek zorunda kaldım.daha sonra bıraktım 4 ay geçti tekrar tahlil yaptırdım bu sefer Ferritin düşük çıktı. Yine denemek amaçlı doktorun yazdığı ilacı bir hafta verdim gözlemlediğim kadarıyla çocukta Davranış bozukluğu seyirdi.Kısacası 19 aylık oğluma şu an neredeyse hiç Demir takviye vermedim gıdalardan alması için uğraştım.ve maalesef geç keşfetmiş olsam da şu an verdiğim siyah üzüm özü harika Gerçekten tavsiye ederim İnstagram Sayfamda da paylaştım @ozlemyahu Ayrıca takviyelerin diş kararma ve çürük yapması ve verirken ki işkence de cabası. Tekrar tahlil yaptırmadım Çünkü artık gına geldi gerçekten ben Demir sayfasını bu şekilde kapattım ve rahatladım.
Teşekkürler paylaşımınız için.