CDC’nin ‘Good Friday’ günü herkes tatildeyken ortaya çıkarmayı tercih ettiği, aşılarla otizm arasında bağlantı olmadığını gösterdiğini iddiasındaki ‘yeni’ çalışmaya çeşitli doktor ve bilimadamlarından eleştiri gelmeye devam ediyor. Bu çalışmada eski verilerin kullanıldığı yetmiyormuş gibi kontrol grupları da uygun kriterlere göre seçilmemiş ve anlamsız birtakım veri noktalarını “çalışmış”lar. CDC bir yandan aşıların güvenliğini kontrol etmekle sorumlu kurumken diğer yandan da kurumsal amacının kendi ifadeleriyle aşı kapsayıcılığını en az %90’lara çekmek olduğunu görüyoruz. Bunun muazzam bir çıkar çatışması yarattığı ve CDC tarafından yaptırılan hertürlü “bilimsel çalışma”nın sorgulanması gerektiği açık.
Araştırmacı bilimadamı Dr.Brian Hooker’ın, geçtiğimiz günlerde Journal of Pediatrics‘te de yer bulan eleştirisine geçmeden önce, kendisinin bu çalışma hakkında, 26 yıllık kariyerinde gördüğü en kusurlu çalışma olduğu yönündeki ifadesi öne çıkıyor. Eleştirisinin bütününü buradan görebilirsiniz.
Bu çalışmayı eleştirenlerden bir diğeri de pediyatr Dr. Bob Sears. Kendisinin çalışma yayımlandıktan hemen bir iki gün sonra yaptığı yorumun Türkçeleştirilmiş halini Aşı Hakkında blogundan takip edebilirsiniz.
GÜNCELLEME:
CDC’den 1 Nisan Şakası: Otizm ve Aşılar Arasında Bağlantı Yok!
Dr. Mayer Eisenstein’ın, CDC’nin 29 Mart 2013 tarihinde Journal of Pediatrics’te yayımlattığı otizm-aşılar arasında yine bağlantı bulamayan çalışmaya ithafen hazırladığı videonun mesajı şöyle:
“Bu çalışma 1 Nısan’a özel hazırlanmış olmalı, çünkü şaka gibi. Bakın Journal of Pediatrics’te çalışma için ne deniliyor:
“Bir çalışma daha otizm ve aşılar arasında bağlantı göremedi. ABD hükümetinin bu yeni çalışması, aşı sayısı arrtıkça otizm riskinin yükseleceğine dair bir kanıt bulamadı. Araştırmacılar 0-2 yaş döneminde alınan aşılar ile otizm arasında hiçbir ilişki bulamadı. Çalışmaya alınan otizmli çocuklar ile normal çocuklar toplamda aynı miktarda aşı antijenine maruz kalmıştı.”
Bu ne saçmasapan bir çalışmadır böyle?! Bununla ilgili en güzel yorum da Philedelphia gazetesinde yer alan habere yapılan yorumlardan birinden geliyor:
“Hadi canım sen de! Yanlış okumuyorum değil mi? Otizmli ve otizmsiz çocuklar aynı sayıda antijen almışlar! Bu şunu demek gibi oluyor; ben mahalledeki şu diğer adamla aynı miktarda sigara içtim, o kanser oldu ben olmadım, o zaman sigara kansere yol açmıyor demektir. Eh, sonuçta kanser olanla olmayan aynı miktarda duman almadı mı?”
Bakın, gerçek çalışma aşılanmamış çocuklarla yapılır ve 40 yıllık meslek hayatımda elimden 50.000’in üzerinde aşısız çocuk geçti Allah’a şükür. Ve aralarında neredeyse tek bir otizmli yok! Bir tane bile! Bunu tam 10 yıldır söylüyorum; şu ana kadar kimse de bana gelip ‘çocuğum aşısız ve otizmli’ demiş değil. Otizm mi sadece? Otizm, ADD, ADHD, fıstık alerjisi.. Tüm bunlar bir şekilde aşılarla bağlantılıdır.
Yapılması gereken ne biliyor musunuz? Araştırmadan aşılatmayacaksın! Zaten araştırıldığı takdirde çok büyük olasılıkla aşı da yaptırılmayacaktır.”
Dr. Eisenstein, evde doğum, aşıda seçim hakkı ve minimal ilaç kullanımı prensibiyle yıllardır çok sayıda aşısız çocuk ve ailelerine sağlık hizmeti vermekte olan ‘Homefirst Health Services’ adlı sağlık kuruluşunun başkanıdır.