Hep aynı hikaye. Sonbahar başladıktan sonra gazeteler ‘gripten dünyada su kadar kişi ölecek şeklinde’ grip ile ilgili haberler ile dolmaya başladı. Tabii aynı gazetelerde grip aşılarının boy boy reklamları da var. Eczanelerin camekanları “Yeni grip aşısı geldi” ilanları ile doldu. İsteyen kişi hekime danışmadan eczaneye giderek aşı olabiliyor. Dostlarımız, akrabalarımız ve hastalarımız her yıl bıkmadan hep aynı soruları soruyorlar. “Grip aşısı olalım mı?”, “Grip aşısının zararı var mı?”, “Grip aşısı Alzheimer hastalığı yapabilir mi?” , “Grip aşısı otizme yol açabilir mi?”, “Grip aşısı kanser yapar mı?”
İsterseniz konuyu sorulu cevaplı bir şekilde irdeleyelim.
Grip asısı soğuk algınlığından ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarından korur mu?
Grip asısı sadece grip mikrobuna etkilidir; soğuk algınlığına ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarına değil.
Grip asısı her grip virüsüne etkili midir?
Grip aşısı sadece influenza virüslerinin yaptığı griplere karşı koruyucu olabilir. Örneğin yapılan aşı kuş gribinden korumaz.
İnfluenza virüsünün A, B ve C tipleri hastalık yapar (daha çok A ve B tipleri). Her tipin birçok suşu (alt tipi) vardır.
Aşılar iki A suşu ve bir B suşu içerir (trivalan = üç değerlikli). Bunlar en çok görülen suşlardır ve bunlardan yapılan aşılar influenza enfeksiyonlarının % 70’inden korur. Diğer suşlarla olan (%30) influenza enfeksiyonlarını etkilemez.
Bir suşa karşı kazanılan bağışıklık diğerleri için geçerli değildir. Ayrıca virüslerin sık sık antijenik mütüasyonlara uğraması (yapı değiştirmesi) nedeni ile kalıcı bir bağışıklık mümkün değildir.
Kimler aşı yaptırmalıdır?
Sağlıklı çocuklara önerilmez. Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları gerçek bir endikasyon değildir; Aşı, maalesef çocuk yuvaları ve kreşlerde yaygın olarak uygulanılmaktadır.
Bazı hekimler kronik hastalıkları (akciğer, böbrek, kalp diyabet vb) olan kişilere her yıl grip aşısı olmalarını önermektedir. Bize göre potansiyel zararları nedeni ile bu kişilere aşı yapmaktan kaçınılmalıdır.
Bağışıklığı baskılayıcı (immünsüpresif) tedavi görenlerde (kanser hastaları vb) grip aşısı yapılabilir. Bize göre aşı yapmanın tek endikasyonu budur. Ama yine de potansiyel tehlikelere karşı uyanık olunmalı, ve mümkün olduğunca aşıdan kaçınılmalıdır.
Bazı hekimler yaşlı kişilere her yıl grip aşısı önermektedir. Bu hekimlerin hastalarına mutlaka aşının içinde alüminyum, cıva gibi ağır metaller olduğunu ve bunların bunamaya yol açabileceğini uyarması gerekir.
Grip aşısı hangi yaşlarda kaç dozda yapılıyor?
Aşı grip mevsiminin(Sonbahar) ilk aylarında (ekim-kasım) yapılır
Aşı 6 aydan küçük bebeklerde yeterli bağışıklık sağlamaz.
6 ay – 3 yaş arası çocuklara: 4-6 hafta ara ile iki kez yarımşar (0.25 mL) doz kas içine yapılır.
4-12 yaş arası 0.5 mL tek doz. İlk kez yapılıyorsa 4-6 hafta sonra ikinci doz yapılır.
Daha sonraki yaşlarda ve büyüklerde: 0.5 mL tek doz yapılır. ikinci doz yapılmaz.
Grip aşısının sağladığı bağışıklıkla, doğal olarak geçirilen gribin sağladığı bağışıklık aynı mıdır?
Grip aşısı solunum yolunu devre dışı bıraktığı için (ağızdan alınmıyor, iğne tarzında kalçadan yapılıyor) bağırsakta mukozal (iç tabaka) bağışıklık sağlamıyor. Doğal olarak geçirilen mikrobik hastalıklar ise mukoza bağışıklığı yapıyorlar. Bu da bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok alerjik ve kronik iltihabi hastalıktan sizi koruyor (hijyen teorisi). Her hastalığın aşısını oluyorsanız bu korunmadan yoksun kalıyorsunuz.
Etkisi bu kadar şüpheli olan aşının zararları var mı?
Önce aşının hangi maddeleri içerdiğine bakalım;
- Etilen glikol: Antifrizde bulunan bir toksindir. Antifriz çocuk gelişimini bozabilir ve kısırlığa ve asidoza neden olabilir.
- Fenol: Dezenfektan bir boyadır
- Formaldehit: Kanser yapan bir kimyasaldır
- Alüminyum: Aşıda antikor cevabini arttırmak için kullanılır. Alzheimer, sara ve kansere neden olabilir.
- Timerosal (cıva: Tarife gerek var mı?) Beyin hasarı, otizm ve otoimmun hastalıklara yol açabilir. Cıva çıkartıldıktan sonra California’daki otistik çocukların sayısında bariz azalma olmuştur (bak baslenme bülteni). İçinden cıvanın çıkartılmadığı tek aşı grip aşısıdır. Diğer aşılardan farklı olarak grip aşısının her yıl yapılması beyin hasarı riskini artırmaktadır.
- Neomisin ve Streptomisin: Antibiyotik olarak kullanılır. Bazı insanlarda alerjiye yol acar. Grip aşısı ayrıca yumurta alerjisi olan kişilerde nadir de olsa kurdeşen ve anaflaksi şoku gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
- Aşı, grip benzeri belirtilere de yol açabilir.
Bu bilgilerden sonra düşünün: Attığınız tas, ürküttüğünüz kurbağaya değiyor mu?
Gripten korunmak için ne yapalım?
Enfeksiyonlardan korunmak için neler yapılmalı?
-
Hijyen kurallarına uyulmalı
- Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet kullanılmalı
- Margarin ve sıvı (mısır, soya, ayçiçeği vb) yağların kullanılmaması, bunların yerine hayvani yağların ve zeytin yağının yenilmeli
- Balık yağı alin
- Bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırdıkları için bol fermantasyon ürünleri (kefir, turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) tüketilmeli
- Günde en az 3-5 dakika kültür fizik yapılmalı ve yarım saat yürünmeli
- Güneşlenilmeli ya da D vitamini alınmalı
- Erken yatıp erken kalkılmalı
- Fazla alkol tüketilmemeli
Grip tedavisi için ne yapalım?
-
İstirahat edin
- Şekerli hiçbir şey yemeyin (alyuvarların mikropları yutmasını engelliyor)
- Hava güneşli ise güneşlenin ya da günde 10-20 damla D vitamini alın
- Nane-limon, ıhlamur ve diğer ot çaylarını için (şekersiz!)
- Aşağıdaki şekilde C vitamini alın;
- Soğuk algınlığı ya da gribal enfeksiyonun ilk işaretlerinde (boğaz ağrısı, aksırma, ateş, kırgınlık, burun çekme vb) 1-2 gram C vitamini alın. (1 silme çay kasığı askorbik asit 1 gramdır, eczanede satılan tabletler genellikle 0,5 gramdır.
- Her saat aynı miktarı almaya devam edin. Genellikle birkaç saat içinde semptomlarınız hafifleyecektir.
-
Eğer semptomlarınız hafiflemezse saatlik miktarı 2-4 grama çıkartın. Hafif ishal olmaya başlamışsanız dokularınız doymuş demektir. O zaman bir önceki doza dönebilirsiniz.
-
Bu sırada şekerli bir gıda, antibiyotik, vazokonstriktor (damar büzücü burun damlası, antihistaminik ve dekonjestan alınması ise mevcut hastalığın şiddetini artırır ve süresini uzatır.
-
C vitaminini birden keserseniz hastalık belirtileri tekrarlayabilir. O nedenle tedaviyi azalta azalta sonlandırın. Hastalık genellikle 2-3 gün içinde tedavi olur.
Sağlıcakla kalın
Ahmet Aydın
Kaynaklar
- http://chetday.com/noflushots.htm
- http://www.mercola.com/2000/nov/26/flu_shots.htm
- Geier DA, Geier MR. Early Downward Trends in Neurodevelopmental Disorders Following Removal of Thimerosal-Containing Vaccines. J Amer Phys Surg 2006;11:8-13.
- Vallance S. Relationships between Ascorbic Acid and Serum Proteins of the Immune System. British Medical Journal 1977;2:437-438.
- Wetal P. The Effect of Ascorbic Acid Supplementation on Some Parameters of Human Immunological Defence System. Int . Vit. & Nut. Research 1977;47:248-56.
- Thomas WR, Holt RG. Vitamin C and Immunity: An Assessment of the Evidence.’ Clinical Experimental Immunology 1978; 32:370-379.
- Dahl H, Degre M. 1976. The Effect of Ascorbic Acid on Production of Human Interferon and the Antiviral Activity In Vitro. Acta Pathologica et Microbiologica Scandinavica. 84:5, 280-284.
- Horrobin DF, Oka M, Manku MS. The Regulation of Prostaglandin E1 Formation: A Candidate for One of the Fundamental Mechanisms Involved in the Actions of Vitamin C. Medical Hypotheses 1979;5:849-858.
- Geber WF, Lefkowitz SS, Hung CY. Effect of ascorbic acid, sodium salicylate, and caffeine on interferon level in response to viral infection. Pharmacology 1975;13:228–33.
- Hemila H. Vitamin C and the common cold. Br J Nutr 1992;67:3–16.
- Pauling L. How to Live Longer and Feel Better. Avon Books, 1986.