Polio Aşımı Nereye Gömdün?

Polio Aşımı Nereye Gömdün?

18 Nisan  2016 tarihli NPR haberi; bu hafta içinde Türkiye’de de milyonlarca doz kullanılan OPA, yani ağızdan verilen canlı Polio virüsü aşısının tüm dünyada aynı anda imha edileceği, yerine daha güvenli ve uygulandığında vücutta mutasyona uğrayıp yepyeni polio vakaları yaratma riski daha az  olan bir aşıya geçileceğini söylüyor.

Bizde bu haberi duyan gören oldu mu?

WALTER ORENSTEIN, dünyanın bir numaralı aşı merkezi Emory Vaccine Center (Emory Aşı Merkezi)’nde direktör olan isimden gelen açıklamalara göre, tüm ülkelerde Polio aşısındaki bu değişim için AYLARDIR eğitim uygulanmaktaymış ve sağlık çalışanları şu anda halen “etkili ve güvenli” olduğu teminatıyla kampanya kampanya ülkemizde uygulanmasına devam edilmekte olan bu aşıyı kaynatma, yakma ve hatta gömme suretiyle nasıl yok etmeleri gerektiği konusunda meğerse aylardır eğitim görmekteymiş?! Hatta bebek ve çocukların vücutlarına en aşağı 5-6 doz verilmesinde şu ana kadar hiçbir sakınca görmeyen sağlık yetkililerinin bu “zararsız” aşıyı doğru şekilde imha edip etmediklerini denetlemek üzere de onbinlerce denetmen görevlendirilmiş?

Daha önce aynı Polio aşısının içerdiği ‘gözönünde ama gizli’ tehlikelere dair kaleme aldığımız yazıda bu sağlık yetkililerince dillendirilmeyen gerçekleri ifade ettiğimizi hatırlatalım:

OPA

 

UNICEF’te “bağışıklama” operasyonu başkanı Robin Nandy de yaptığı açıklamada diyor ki çoğu ülkede (Türkiye’de de) canlı virüs ihtiva eden polio aşıları kullanılıyor, şimdi bu virüs zayıflatıldı, böylelikle insanları artık hasta etmeyecek ama…

opa1

Evet, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir operasyonla yakıp, kaynatıp, gömüp kurtulmaya çalıştığımız “güvenli” aşımız poliodaki virüsün mutasyona uğrayıp bizzat polio’ya yol açabildiğini bir kez daha itiraf ediyor Nandy ve fazlasıyla muhafazakar olduğunu bildiğimiz örnek rakamlarla durumu açıklıyor:

Geçtiğimiz sene dünya 100 yeni polio vakası görmüş, bunların 30 kadarı “eski” aşıdaki mutant virüs suşlarından kaynaklanmış, yeni aşıda da canlı virüs varmış, fakat bundaki çok daha az mutasyona uğruyormuş, o yüzden de eskisinden %90 daha az polioya yol açacağı düşünülüyormuş.

indian-boy-with-polio

Hindistan’da Bill & Melinda Gates inisiyatifiyle yürütülen OPA – ağızdan polio aşılaması sonrasında bir Hintli çocuk.

Tıp ve bilim dünyasının bu açıklamaları ve verdikleri bu yeni güvencelerle eminiz içiniz artık çok rahatlamıştır, artık GÜVENLE bebeğinizi bu yeni polio aşısıyla aşılatmaya devam edebilirsiniz.

cdc1

 

FAKAT diyor Nandy, bu yeni aşı polio tiplerinden birine karşı koruma sağlamıyormuş ve o tip de dünyanın 15 sene önce “eradike ettiği” polio virüsü tipiymiş. O yüzden de işte bu binlerce klinikte saklanan “eski” polio aşısı flakonlarının tümüyle imha edilmesi elzemmiş. Edilmezse, yeni aşıyla “korunmadığımız” tip polio virüsü dışarı sızabilir ve 1999’dan beri “görmediğimiz” tipte polio vakaları yeniden başgösterebilirmiş!

asena5

 

Nandy eski polio aşılarından dışarıya sızma ihtimalini zaten beklediklerini ve bu duruma ivedilikle müdahale etmek için önlemlerini de aldıklarını ifade etmiş!

Bu koca eradikasyon fiyaskosuna rağmen Sn. Nandy halen daha bu riske girmeye değer olduğunu, çünkü polio yeryüzünden birgün silinecekse eğer, ÖNCE AŞININ POLİO YAPMAYACAĞININ GARANTİLENMESİ GEREKTİĞİNİ söylemiş.

hn

 

Tarihin en büyük, global çaptaki aşı imha operasyonu ile ilgili T.C. Sağlık Bakanlığı’ndan kamuoyuna herhangi bir açıklama gelmiş mi?

Suriyeliler bahane edilerek kampanya üzerine kampanya düzenlenen ülkemizde bu “bilimsel” bilgiler ışığında son 5 senede kaç adet OPA aşısı uygulanmış ve bunun sonucunda kaç çocuk veya bireyde POLİO vakası oluşturulmuş, devletin yürüttüğü kampanya sonucu oluşturulmuş bu vakaların tedavisi yine devlet tarafından mı karşılanmış, vakaların kaçta kaçı tedaviye yanıt vermiş kaçta kaçında sekel kalmıştır?

“Eski” (aslında belki de bugün Türkiye’de hala kullanımdaki) bu aşıyla ilgili sorun AYLARDIR bilinmesine, imha için personel aylardır eğitilmesine rağmen bir yandan ebeveynlere çocuklarına bu bizzat polioya yol açtığı bilinen aşıların uygulanması için baskı yapılmasını ve hatta kanuni düzenlemelerle bu aşının da aralarından bulunduğu birtakım aşıların zorunlu hale getirilmeye çalışılmasını Sağlık Bakanlığı ve Aşı Bilim Kurulu nasıl açıklamaktadır?

Türkiye bu hafta içinde uygulanacağı bildirilen bu POLİO AŞISI İMHASINI gerçekleştirmiş midir?

Bizde aşılar yakılmış mıdır, kaynatılmış mıdır yoksa gömülmüş müdür?

Gömüt alanları işaretlenmiş midir, sözümona Polio’yu eradike etmiş bu tarihi ve efsanevi aşının gömüldüğü yere bakanlık anıt da dikmeyi düşünür mü?

Ebediyete uğurlanan “eski” polio aşısının ruhu (hastalık yapan polio suşu) acaba topluma ileride musallat olur da oradan buradan bu toprağa karışmış polio virüsü ile felç geçirenler olur mu, bunlar için devletin aldığı tedbirler nelerdir?

Bitmeyen aşı efsanelerinin bir başka bölümünde yeniden görüşmek üzere…

 

 

 

Aşılama Öncesi ve Sonrası Yapılması Gerekenler; Aşı Yan Etkileri

Aşılama Öncesi ve Sonrası Yapılması Gerekenler; Aşı Yan Etkileri

Aşılar, koruduğu varsayılan hastalıklar; hastalıkların özellikleri, bulaşma yolları, riskleri/tedavi yöntemleri, bunun karşısında aşılarının koruyucu güçleri, güvenlik çalışmaları ve tespit edilmiş yan etkileri konusunda araştırmanızı yaptınız ve bireysel olarak çocuğunuzun aşılanmasının gerekli olduğuna karar verdiyseniz, çocuğunuzun aşıların ciddi sağlık sorunu oluşturabilecek yan etkilerinden daha az etkilenmesini sağlayacak önlemler konusuna eğilmenizin zamanı gelmiş demektir. Bu önlemleri doktorunuzla, hatta daha iyisi güvendiğiniz birden fazla doktorla mutlaka görüşüp karşılıklı fikir alışverişinde bulunun ve aşılama ile ilgili seçeneklerin neler olduğunu öğrenin.

Aşılamadan Önce:

Araştırın. Çocukluk çağı hastalıkları ve koruyucu olarak yapılan aşılar hakkında bilgi edinin. Konu ile ilgili içinize sinecek derecede bilgi edinmeden kendinizi aşıyı yaptırtmak zorunda hissetmeyin.

Çocuğunuzun aşılanacağı dönemde hiçbir şekilde hasta olmamasına dikkat edin. Hastayken veya henüz yeni iyileşmişken aşılanması durumunda çocuğunuzun aşıya bağlı ciddi komplikasyon yaşama riski de artacaktır. Doktorunuzdan aşıyı yapmadan önce çocuğunuzun fizik muayenesini yapmasını ve herhangi bir rahatsızlığı olmadığını teyit etmesini isteyin.

Kayıt tutun. Çocuğunuzun ve ailenizin tıbbi öyküsünü gösteren belgeleri hazır edin veya yazıya dökün. Çocuğunuzun doktoruna geçirdiği belli başlı hastalıkları, varsa alerjilerini ve diğer sağlık sorunlarını özellikle de daha önce herhangi bir aşıdan sonra reaksiyon oluşmuş olup olmadığını bildirin. Aile bireylerinde herhangi bir immün sistemi rahatsızlığı veya beyinle igili bir rahatsızlık varsa belirtin. Dokümente etmek için doktorunuzdan çocuğunuza vurulan aşılarla ilgili tuttuğu kaydın bir kopyasını isteyin. Bu kayıtlarda hangi aşıların yapılmış olduğu ile birlikte aşı üreticisinin ismi ve aşının parsel numarasının da bulunmasına dikkat edin.

Soru sorun. Çocuğunuzun tıbbi öyküsünde aşıya reaksiyon gösterme riskini arttıracak herhangi bir sağlık sorunu varsa, özellikle de önceki aşılama(lar)dan sonra sağlığında bozulma yaşandıysa bunu doktorunuza bildirin. Önceki aşılamaya reaksiyon vermiş bir çocuğun müteakip aşılarda daha ağır reaksiyon yaşama riski de artacaktır. Doktorunuza mutlaka çocuğunuzda veya aile bireylerinden herhangi birinde aşı içeriğindeki yumurta, jelatin, neomycin (bir antibiyotik) veya aşının diğer bileşenlerine (doktorunuzdan, aşı prospektüsünden veya internetten aşı bileşenlerinin neler olduğunu öğrenebilirsiniz) karşı herhangi bir alerji öyküsü olup olmadığını bildirin. Doktorunuzdan yönelttiğiniz sorulara doyurucu cevap alamıyorsanız ya da sorularınız geçiştiriliyorsa mutlaka güvenilir bir başka sağlık uzmanına da danışın.

Önceden bilgi talep edin. Çocuğunuzun olması gereken aşı programındaki aşıların yararları, taşıdığı riskler ve hatta aşı sonrası görülmesi mümkğn yan etkiler hakkında doktorunuzdan yazılı bilgi isteyin ve aşılama zamanı gelmeden önce mutlaka bu bilgileri incelemiş olun. Doktorunuzdan ayrıca, aşı üreticilerinin her aşı için hazırladığı prospektüsü göstermesini de isteyebilirsiniz. Bu prospektüslerde aşının muhteviyatı, rapor edilmiş yan etkiler ve kontraendikasyon denilen, aşının geciktirilmesi veya yapılmamasını gerektirecek durumlardan bazıları belirtilmektedir. Kanunen doktorunuzun aşılama yapılmadan önce size aşının yararları ve taşıdığı riskler hakkında yazılı ve/veya sözlü bilgilendirme yapması gerektiğini unutmayın.

Grip aşısı için thimerosal içermeyen aşıları tercih edin. Çoğu çocukluk çağı aşısından çıkartılmış olsa da thimerosal çocukara öngörülen çoğu grip aşısında bulunmaktadır. Thimerosal grip aşılarının daha iyi çalışmasını sağlamaz. Bir cıva türevi olan thimerosal, daha ucuz maliyet sağlayan büyük aşı şişelerinde bakteri öldürücü olarak kullanılır. Eğer kendiniz veya çocuğunuza grip aşısı yaptırmayı düşünüyorsanız, tek dozluk, thimerosal içermeyen grip aşılarından talep edin.

Alternatif bir aşı çizelgesi takip edebileceğinizi düşünün. Yurtdışında ve ülkemizde bebek ve çocuklara tek ziyarette 2 veya daha fazla aşının aynı anda uygulanması yaygın eğilimken, kimi doktorlar da çocuklara önerilen aşıları daha geniş bir zamana yayarak, iki aşı uygulamasının arasını mümkün olduğunca açmaya çalışmaktadırlar. Doktorunuzla görüşüp çocuğunuza aynı gün içerisinde daha az aşı vurulması yönünde ortak karar alabilirsiniz. Dünyada azımsanamayacak sayıda doktor bu yolun çocuğun immün sistemine daha az yük bindireceği görüşündedir. Aşıları teker teker olduğunuz takdirde bu sizin çocuğunuzda hangi aşı sonrası bir reaksiyon oluştuğunu (şayet olursa) tespit edebilmenizi de sağlayacaktır. Küçük bebekleriniz ek gıdaya geçtiğinde herhangi bir gıdaya alerjisi olup olmadığını anlamak için bile pediyatristlerin her yeni gıdayı teker teker çocuğunuza yedirmenizi ve gözlemlemenizi tavsiye ettiğini hatırlayın.

Aşılama Sonrasında:

Her aşıdan sonra, yan etki olup olmadığını takip edin.  Aşılanmadan sonraki 72 saat süresince çocuğunuzda aşıya bağlı olarak gelişmiş olabilecek alışılmışın dışında herhangi bir belirti veya davranış değişikliği olup olmadığını gözlemleyin. Aşı reaksiyonları uygulamadan 4 hafta sonrasında bile ortaya çıkabilmektedir.

Aşıya reaksiyon aşağıdaki belirtilerden bir veya daha fazlasını kapsayabilir:

  • kızarık deri lekelenmesi
  • ürtiker (kurdeşen)
  • kaşıntı
  • enjeksiyon yerinde şişkinlik, kızarıklık ve ağrı
  • yüksek ateş
  • solunum zorluğu veya nefes alıp vermeden hırltı, hışırtı
  • ciltte veya dudaklarda solgunluk veya renk değişimi
  • kaslarda zayıflama veya güçsüzlük
  • aşırı uyku hali veya uyarıcıya yanıt vermeme
  • hızlı kalp atışı
  • sersemlik
  • olağanın dışında huysuzluk, huzursuzluk veya başka davranış değişiklikleri
  • uzun süreli ağlama (özellikle bebeklerde görülen çığlık şeklinde olanı)
  • havale nöbetleri, konvülsiyon
  • kusma veya ishal

Bu belirtilerden herhangi biri veya sizi endişelendirecek herhangi başka bir belirti oluşması durumunda derhal doktora başvurun.

Çocuğunuzun aşı sonrası ciddi bir sağlık problemi yaşaması durumunda doktorunuzdan bunu mutlaka ASİE sistemine bildirmedsini talep edin. Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı genelge uyarınca doktorunuzun bunu bildirme zorunluluğu olduğunu unutmayın, eğer bildirim yapılmıyorsa aynı sisteme siz de bildirimde bulunabilirsiniz..

İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü, İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Gülbin Gökçay’ın hazırladığı “Kritik hastalıklardan korunma: Aşılar ve yan etkileri” adlı sunumda (http://www.cayd.org.tr/Egitim/yeni%20asilar%20ve%20asie.pdf) ASİE bildirim sistemine rapor edilmesi gereken reaksiyon ve bulgular şu şekilde verilmiştir:

Lokal reaksiyonlar Sinir Sistemi ile İlgili İstenmeyen Etkiler bildirim Diğer İstenmeyen Etkiler
  • Aşıdan sonra 48 saat içinde ciddi lokal reaksiyon (1)
  • Aşıdan sonra 7 gün içinde enjeksiyon yerinde abse (2)
  • Aşıdan sonra 2 hafta – 6 ay içinde lenfadenit (3)
  • OPA’dan sonra 4-30 gün (temaslılarda 4 -75 gün) içinde ortaya çıkan paralitik poliomiyelit (4)
  • Kızamık bileşenli aşıları takiben 5-12 gün, DaBT-IPA-Hib aşısını takiben 72 saat içinde konvülsiyon (5)
  • Kızamık bileşenli aşıları takiben 5-15 gün içinde ortaya çıkan ensefalopati (6)/ensefalit (7)
  • DaBT-IPA-Hib aşısını takiben 72 saat içinde ortaya çıkan ensefalopati
  • Tetanoz bileşenli aşılardan sonra 2-28 gün içinde ortaya çıkan brakial nevrit (8)
  • Aşıdan sonra 0-6 hafta içinde ortaya çıkan paraliziler (9)
  • Kabakulak bileşenli aşıları takiben 15-21 gün içinde ortaya çıkan aseptik menenjit (10)
  • Aşıdan sonra 1 saat içinde ortaya çıkan anaflaksi (11)
  • Aşıdan sonra birkaç saat içinde ortaya çıkan toksik şok sendromu (12)
  • Aşıdan sonra 4 saat içinde ortaya çıkan (deri bulguları daha geç görülebilir) akut alerjik reaksiyonlar (13)
  • DaBT-IPA-Hib aşısından sonra 24 saat içinde ortaya çıkan hipotonik-hiporesponsif atak (14)
  • Aşıdan sonra 1 hafta içinde ortaya çıkan sepsis (15)
  • Kızamıkçık aşısından sonra 1-3 hafta içinde artrit (16)
  • Kızamık aşısından sonra 1-6 hafta içinde gelişen trombositopeni (17)
  • DaBT-IPA-Hib aşısından sonra 24 saat içinde gelişen apne – bradikardi (18)
  • BCG aşısından sonra 1 – 12 ay içinde gelişen yaygın BCG enfeksiyonu ya da BCG osteiti (19)
  • Zaman sınırı olmaksızın yukarıdakiler dışında sağlık personeli ya da toplum tarafından aşılamayla ilgisi olduğu düşünülen, ciddi kaygı ya da olumsuz propaganda nedeni olan durumlar

(1) Ciddi Lokal Reaksiyon: Enjeksiyon alanında ve çevresinde ilk 48 saat içinde oluşan hiperemi (kızarıklık) ve/veya ödem ile birlikte aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ciddi lokal reaksiyon olarak bildirilmelidir.

  • Yakın eklemi içine alacak şekilde yayılmış olan şişlik, ödem
  • Ağrı, şişlik, kızarıklığın üç gün veya daha uzun sürmesi,
  • Hastaneye yatışı gerektirmesi.

(2) Abse: Enjeksiyon yerinde 2- 7 gün içinde ortaya çıkan, içi sıvı dolu sert veya fluktuasyon veren kolleksiyon varlığında enjeksiyon yerinde abse oluşumu olarak kabul edilmeli, boyutları ile birlikte bildirimi yapılmalıdır.

  • Eğer, ateş, pürülan sıvı, kızarıklık-endürasyon, hassasiyet, kültür pozitifliği gibi enfeksiyon bulguları mevcutsa pürülan (bakteriel) abse,
  • Eğer enfeksiyon bulguları olmadan sadece lokal abse bulguları mevcutsa steril abse olarak değerlendirilmelidir.

(3) Lenfadenit:

  • En az bir lenf bezinin 1.5cm ya da üzerinde büyümesi ve/veya,
  • Bir lenf bezinin üzerinde drene olmuş sinüs varlığıdır.

Genellikle BCG’nin neden olduğu bir durumdur. Aşı uygulandıktan sonraki 2 hafta ile 6 ay içinde, aşının uygulandığı tarafta boyun ya da koltukaltı lenf bezlerinde ortaya çıkar.

(4, 8, 9) Akut Paralizi [Felç]

  • Aşıya Bağlı Paralitik Poliomyelit: OPA [Oral Polio Vaccine/ Ağızdan Uygulamalı Çocuk Felci Aşısı] aşısı uygulanmasından sonraki 4-30 gün (temaslılarda 4-75 gün) içinde akut olarak flask paralizi (gevşek felç) gelişmesi, başlangıç tarihinden itibaren 60 gün sonrasında kalıcı nörolojik sekel ya da ölüm olmasıdır. Kesin tanı için paralizi yapan diğer nedenlerin olmadığının kanıtlanması gereklidir.
  • Brakial Nevrit: Tetanos komponentli aşıların uygulanmasından sonraki 2-28 gün içinde, aşı uygulanan tarafta, karşı tarafta ya da her iki tarafta üst ekstremitede omuz ve üst kolu tutan, derin, sürekli ve ciddi ağrı ile karakterize bir klinik tablodur. Ağrıyı günler ve haftalar içinde üst ekstremite kas gruplarında güçsüzlük ve atrofi takip eder. Daha az sıklıkla tabloya duyu kaybı eşlik edebilir. Tanıda güçsüzlüğün saptanması gereklidir.
  • Diğer paraliziler:Aşı uygulamasından sonra 0-6 hafta içinde görülen paraliziler bu grupta yer almaktadır.

(5) Nöbet Geçirme (Konvülsiyon) (febril/afebril): Fokal nörolojik bulgular eşlik etmeden havale geçirilmesi bildirilmelidir. Koltukaltından ölçülen vücut sıcaklığı 38 0C ve üzerinde ise febril konvülsiyon, ateş yoksa afebril konvülsiyon olarak değerlendirilmelidir.

Kızamık aşısı sonrası konvülsiyon 5 -12 gün içinde, DaBT bileşenini içeren aşılar ile KPA aşısını takiben 72 saat içinde ortaya çıkabilir.

[ed-Not:  Ateşli havale; beyin hücrelerinin normal dışı bir aktivite göstermesi sonucu ortaya çıkan, vücuttaki istemsiz kasılmalardır.]

(6) Ensefalopati [Beyin iltihabı]: Aşağıda belirtilen üç durumdan ikisinin varlığı ile tanımlanır. Kızamık komponenti içeren aşıların uygulanmasını takiben 5-15 gün içinde, boğmaca komponenti içeren aşıların uygulanmasını takiben 7 gün içinde ise aşı ile ilişkili olduğu düşünülmelidir.

  • Nöbet geçirme,
  • Bir gün veya daha uzun süren bilinç değişikliği,
  • Bir gün veya daha uzun süren davranış veya kişilik değişikliği

(7) Ensefalit: Ensefalit tanısı yukarıda sıralanan belirtilere ek olarak beyin omurilik sıvısı (BOS)’da pozitif bulguların (hücre artışı, mikroorganizma ya da antijeninin) gösterilmesi ve/veya virüs izolasyonu ile konur.

(10) Aseptik Menenjit: Kabakulak aşısı ile ilgili aseptik menenjit, sıklıkla aşılamadan 15-21 gün sonra görülür. Menenjit belirti ve bulguları vardır. BOS’da bakteri yoktur ve lenfosit hakimiyeti (>5 lenfosit/ml) ile karakterize pleositoz vardır. Kesin tanı aşağıdakilerden en az birinin saptanması ile konur;

  • BOS’dan kabakulak virusu izolasyonu, ya da
  • BOS’dan kabakulak virusu izolasyonu ve sekanslama ile aşı virusu saptanması.

(11) Anafilaksi: Genellikle aşı uygulandıktan sonra ilk bir saat içerisinde gelişen dolaşım bozukluğuna (bilinç bulanıklığı, düşük kan basıncı, periferal nabızların yokluğu ya da güçsüzlüğü, periferal dolaşım bozukluğuna bağlı ekstremite soğukluğu, yüzde kızarıklık ve terlemede artma) neden olan akut allerjik reaksiyonların ağır/ciddi formudur. Yaygın ürtiker, anjioödem ve bronkospazm, laringospazm sıklıkla klinik tabloya eşlik eder ancak gerek bronkospazm (nefes darlığının ön planda olduğu semptom ve bulgular) gerekse laringospazm (solunum açlığı, nefes alamama şeklinde gelişen semptom ve bulgular) gelişmeden de dolaşım yetmezliği (kardiyak ve vasküler fonksiyon bozukluğu) ve şok gelişebilir.

(12) Toksik Şok Sendromu: Aşı uygulanmasını takip eden bir kaç saat içerisinde kusma, ishal ve yüksek ateş gelişimi ile ortaya çıkabilen diffüz eritem, ateş, hipotansiyon, deskuamasyon ve organ yetmezliği tablosudur. Staphylococcus aureus toksinine bağlı olarak, daha az sıklıkla Streptococcus pyogenes pirojenik toksinine bağlı olarak da gelişebilir.

(13) Akut Alerjik Reaksiyonlar: Kesin sınırlaması olmamakla birlikte; aşılama sonrasında allerjik sorunlar dakika ve saatler içinde sıklıkla ilk dört saat içerisinde görülür. Deri bulguları daha geç ortaya çıkabilir. Klinik tablo aşağıdakilerden bir veya daha fazlasının varlığı ile karakterizedir.

  • Lokal olarak kızarma, kabarma veya aşı yapılan yerde lokalize ürtikerden geniş ürtiker alanlarına, enjeksiyon yapılan ekstremitede ödem, yüz ödemi veya tüm vücutta ödeme kadar değişen tablo
  • Bronkospazm (nefes darlığı, solunum sıkıntısı, hışırtılı nefes alıp verme),
  • Laringospzam/laringeal ödem (solunum açlığı vardır, soluk alıp vermeye çalışır ancak akciğerlere yeterli hava gitmez, konuşamaz).

(14) Hipotonik-Hiporesponsif Atak: Aşıdan sonra 24 saat içinde birden bire ortaya çıkan solukluk, uyaranlara azalmış ya da kaybolmuş cevap, kas tonusunda azalma ya da kaybolmadır. Atak kendiliğinden geçer.

(15) Sepsis: Aşıdan sonraki ilk 1 hafta içinde gelişen, generalize, organ yetmezliği ve dolaşım bozukluğunun eşlik edebileceği, sıklıkla ateşin bulunduğu ancak hipoterminin de gelişebileceği taşikardinin ve takipnenin tespit edildiği klinik tablodur. Kan kültüründe bakteriyel etken tespit edilebilir ancak bu her zaman mümkün olmayabilir. Genellikle uygulama hatasına bağlı olarak ortaya çıkar.

[ed-Not: Sepsis bir mikrobun kanda, vücut sıvılarında veya dokularda çoğalması sonucunda vücutta oluşan hastalık ve hasar halidir. Sepsis bakteri, virus ve mantar gibi farklı mikrop türleri ile gelişebilir. Mikrop kan veya komşuluk yoluyla birden fazla organa yayılarak organların normal fonksiyonlarını bozar, hastalık zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmezse şok ve ölümle sonuçlanır.]

(16) Artrit: Kızamıkçık aşısından sonra 1-3 hafta içinde başlayan eklemlerde (sıklıkla proksimal interfalangiyal ve metakarpofalangiyal eklemler, diz, ayak bileği ve ayak parmakları) efüzyon veya şişlik, ısı artışı, hassasiyet, hareketle ağrı veya hareket kısıtlılığı semptomlarından en az ikisinin olması durumudur.

(17) Trombositopeni: Tam kan sayımında trombosit sayısının 50.000’in altında oluşudur. Kızamık aşısı uygulanmasından sonraki 1-6 hafta içinde ortaya çıkabilir. Klinikte purpura veya hafif travma sonrası kanamalar ve morluklarla karakterizedir
[ed-Not: Trombositopeni kanınızda platelet adı verilen hücre parçacıklarının normalden daha az sayıda bulunması durumudur. Plateletler kemik iliğinizde diğer kan hücreleriyle birlikte yapılırlar. Plateletler kanda hareket ederler ve bir kan damarı hasar gördüğünde oluşabilecek kanamayı durdurmak için birbirlerine yapışarak pıhtı oluştururlar. Plateletlere aynı zamanda trombosit adı da verilir, çünkü kan pıhtısına trombus da denir. Kanınızda çok az platelet varsa hafif ya da ciddi kanamalar oluşabilir. Bu kanama vücut içine (iç kanama) ya da derinin altında veya deriden dışarı (dış kanama) şeklinde olabilir. Trombositopeni, özellikle kanama şiddetliyse veya beyinde oluşursa ölümcül olabilir. Ancak, genelde trombositopenili kişilerde düşük platelet sayımının nedeni bulunur ve tedavi edilirse genel gidişat iyidir.]

(18) Apne – Bradikardi: DaBT-İPA-Hib aşısından sonra prematüre bebeklerde, 24 saat içinde apne-bradikardi olması durumudur.

[ed-Not: Apne terminolojik olarak 20 saniye ve üzeri solunum durmasıdır. <span >Bradikardi (KTA < 100/dlk) ile birliktedir ve apne süresi uzadıkça solukluk, hipotansiyon ortaya çıkar, taktil stimülasyona cevap alınamaz. Apne bulgusu olan yenidoğanda, gestasyon yaşı ve apnenin ortaya çıktığı postnatal yaş önemlidir].

(19) Yaygın BCG Enfeksiyonu: BCG aşılamasından sonra genellikle 1 -12 aylık dönemde ortaya çıkan ve Mycobacterium bovis BCG suşunun izole edilerek doğrulandığı dissemine enfeksiyondur.

[ed-Not:Nadir ve ölümcül seyredebilen bir komplikasyon olan yaygın BCG enfeksiyonu (BCGitis) özellikle immünsupresif hastalarda BCG uygulaması sonrasında birkaç hafta içinde gelişebilir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu, pansitopeni; karaciğerde, lenf nodlarında, akciğerde, kemik iliğinde, dalakta BCG pozitif granülomlar ile karakterize oldukça ciddi bir tablodur (2).”, bkz. http://www.uroonkoloji.org/ebulten/pdf/pdf_URO_326.pdf]

BCG Osteiti: BCG aşısının (aşı uygulamasından 1 -12 ay içinde ortaya çıkabilen) neden olduğu tüm uzun kemikleri tutabilen kemik inflamasyonudur.

 

Bu yan etki ilstesinin, şu anda Türkiye’de çocukluk aşıları takviminde yer alan Hepatit B, Hepatit A, su çiçeği, zatürre aşısı olarak da bilinen konjüge pnömokok (KPA) gibi aşıların bilinen yan etkilerini içermediği dikkate alınmalıdır.

 

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Ek 2, Vaka Tanımları Belgesi (http://www.saglik.gov.tr/TR/dosya/1-44884/h/ek-2-vaka-tanimlari.doc)

      İstanbul’da ASIE Bildirimleri için:
      İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ
      BULAŞICI HASTALIKLAR ŞUBESİ
      FAKS: 0212 5208047
       TEL: 0212 5118920-22/1412-14