Hepatit A, B, C ve Endüstrinin İŞ Planında Sonrası

Hepatit A, B, C ve Endüstrinin İŞ Planında Sonrası

 

Endüstri 2016’dan ümitli, her koldan yatırım var görüyoruz ki. Aşılar kanunen zorunlu hale getirildiği andan itibaren aynı ABD’de olduğu gibi çocuk, ergen, yetişkin ve yaşlılık
dönemi aşı takvimlerine alınmayı bekleyen eski/yeni aşılar ve bunların doz sayılarını düşünecek olursak, “ilgililer”in yaratılacak esir pazarın sağlığını değil ama bunlar üzerinden elde edilecek kar oranlarının hesaplamalarını çoktan tamamladığını ve işin bu noktadan sonra “endüstri dostu” bürokratların iki dudağı arasındaki yeni yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesine baktığını hiç şaşırmadan görüyor, takip ediyoruz.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı zatın açıklaması şu:

“Türkiye’de fabrika kurmak kaydıyla, 7 yıl alım garantisiyle Hepatit A’nın Türkiye’de üretilmesini sağlayacağız. Muhtemelen yabancı bir firma Türkiye’deki yerli bir firmayla işbirliği yaparak bunu gerçekleştirecek”.

Bu açıklama üzerine Sn. Prof. Dr. Alişan Yıldıran hocamızın yorumu ise şöyle:

ALIM GARANTİSİ!

“İlaç ve tıbbi cihazların Türkiye’de imal edilebilmesi için yatırımcılara çeşitli kolaylıklar getiren Sağlık Bakanlığı, Hepatit A aşısında alım garantisi verdi” (1).

Adını google’a yazdığınızda pek de iyi bağlantılar çıkmayan bürokrat arkadaş işe yaramayan bir aşıyı big pharmanın ülkemizde de üretmesini ar-ge çalışması zannediyor olmalı!…

Önce biraz mâlûmât;

  • Hepatit A virüsü ilk defa 1973’de izole edilmişdir ve tek kaynağı insandır.
  • Virüsün replikasyonu kendini insan hücresine ürettirebilmesi karaciğer hücresi tarafından alınabilmesine bağlıdır.
  • Hemen her zaman fekal-oral yolla (bulaşmış su ile) nadiren parenteral (kan ve vücud sıvıları ile) olarak bulaşır.
  • Görülme sıklığı sanitasyon (içme sularının temizliği ve lağım tertibatı) ile alakalıdır.
  • Hastalığın sık görüldüğü fakir ülkelerde bu enfeksiyon asemptomatik yani hiç hastalık belirtisi göstermediği çocukluk çağında geçirilir ve ömür boyu bağışıklık bırakır. Yani, kronikleşme, tekrarlama, kansere dönüşme hemen hiç görülmez (2,3).

Hepatit A aşısına gelince;

Havrix, Twinrix ve Vaqta olmak üzere üç aşı piyasada bulunmakdadır, üçü de insan ceninlerinde üretilmiş virüs veya antijenleri, alüminyum, formaldehid, koruyucu antibiyotik neomisin (antibiyotik) ve bu hücrelerde bulunması kuvvetle muhtemel diğer virüsleri ihtiva ediyor, ikili olanı hepatit B’yi de ihtiva ediyor, koruyuculuğu en fazla on-onbeş yıl kadar ve yan etkileri bilhassa uzun vadede bilinmiyor (3).

Şimdi de, sayın bürokrata soralım;

1. Alım garantisi demek, bu aşıyı zorla yapacağım demek değil midir?

2. Bu aşı rutine girdiğinden beri, bu enfeksiyonun epidemiyolojisindeki değişme hangi diğer hastalıkları tetiklemişdir farkında mısınız?

3. Hemofilus B [Hib] aşısının B tipini baskıladığını ancak diğer suşları arttırdığını hiç duymuş muydunuz?

4. Dünyanın aklı başında hangi ülkesinde aşı takviminde bu aşı var?

5. CDC ve FDA’nın aşı ve ilaç konusunda tek güvenilir kaynak olduğuna iman mı ettiniz?

6. İlaç firması aşıyı, ülkemizde kurduğu fabrikada üretince know how elde edebileceğinizi mi sanıyorsunuz?

7. Know how’ın ne demek olduğunu biliyor musunuz?

8. Âlâ-yı vâlâ ile kurduğunuz TÜSEB bu işe nasıl dahil olacak?

9. Üyelerinin üçde birinin aşı firması temsilcisi olan aşı bilim kurulu bu anlattıklarım ve sorduklarım hakkında zât-ı âlînize bilgi verdi mi?

10. Aşı bilim kurulu eski üyesi muhterem Prof. Dr. Gazanfer Aksakoğlu’nun “Uluslararası Sermaye ve Bağışıklama Pazarı” yazısını okudunuz mu? (4).

11. Bu milleti temsil ettiğiniz bir makamda alım garantisi verme hakkını kimden aldınız?

12. Aşılardan zarar gören çocukların vebalini âhirette nasıl vermeyi düşünüyorsunuz?

13. Son olarak başka bir soru; Şişli Etfal EAH’ya artık Şişli Etfal Tıp Fakültesi diyecekmişsiniz, bu fakülteciğin temel bilimleri (anatomi, fizyoloji, histoloji vs) derslerini uzaylılar mı verecek?

 

(1) http://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-hepatit-a-asisi-uretimi-icin-dugmeye-basildi-11-681-68551.html

(2) http://emedicine.medscape.com/article/177484-overview

(3) http://www.nvic.org/vaccines-and-diseases/Hepatitis-A.aspx

(4) http://webb.deu.edu.tr/halksagligi/doc/yazilar/ga-uluslararasibagisiklamapazari.pdf

Kabakulak, Kızamık, Kızamıkçık Aşısının Klinik Deneylerde Tespit Edilen “Yan Etkileri”

Kabakulak, Kızamık, Kızamıkçık Aşısının Klinik Deneylerde Tespit Edilen “Yan Etkileri”

Aşağıdaki bilgiler M-M-R® II marka canlı Kızamık, Kızamıkçık ve Kabakulak aşısının orijinal ürün bilgisinden alınmıştır.

Aşıyı uygulayacak hekim veya sağlık görevlisinin her aşıdan önce oturup sizinle birlikte üzerinden geçmesi gereken, aşı ürün bilgisi dediğimiz doküman şu:

kkk insert

Bu dokümanda genel olarak aşı yapımında kulanılan maddeler ve bunların miktarları, aşıya kontraendikasyon oluşturacak durumlar, aşının kaç kişi üzerinde ne tür deneylerde denenmiş olduğu, yan etki için kaç gün izlem yapıldığı, bu izlemin telefonda soru mu yoksa hastanede gözlem şeklinde mi yapılmış olduğu, klinik deneylerde karşılaşılan yan etkiler ve aşı genel popülasyona uygulanmaya başlandıktan sonra ortaya çıkan yan etkiler, aşının toksikolojik çalışmalarının yürütülmüş olup olmadığı, kanser yapıcı etkisinin araştırılıp araştırılmamış olduğu gibi bilgiler yer alır.

Kanunen hastanın “aydınlatılmış rıza” hakkı çerçevesinde bu açtığınızda yarı bele kadar uzanan bilgileri doktor veya hemşireden almış ve aşıyı olup olmama kararını buna göre vermiş olması gerekmektedir.

Bu belgeyi ve burada geçen bilgileri size göstermeden “bilgilendirme” yapan sağlık çalışanları görevlerini yerine getirmiyor, siz de aydınlatılmış rıza hakkınızdan mahrum bırakılıyorsunuz demektir.

Unutmayınız, hekim veya sağlık personelinin sizlere aşı ile ilgili verirken amacı sizi bilgilendirmek olmalı, ikna etmek değil.

Tıp hukuku gereği hekimin size karşı olan yükümlülüklerini, bunları yerine getirmediği takdirde doğacak hukuki sorumlulukları yeniden hatırlamak için lütfen buradaki aydınlatılmış onam ilkesinin açıklandığı yazımıza göz atınız.


Tüm Vücutta Yarattığı Etkiler
:

Panikülit – Özellikle karın duvarındaki derialtı yağ dokusunun iltihabı

panniculitis (1)

Panikülit

Atipik Kızamık [Sadece aşılılarda görülen Atipik Kızamıkla ilgili geniş bilgi için buraya ve buraya bakınız.

Atypical-Measles

Atipik kızamık döküntüsü

Senkop – Beynin kansız kalışı nedeniyle gelişen geçici bilinç kaybı; bayılma hali; baygınlık
Bağ ağrısı
Baş dönmesi, sersemlik
Malez – Keyifsizlik; herhangi bir hastalığın başlayacağını gösteren kırıklık hissi
İritabilite – Vücudun veya organın uyartıya aşırı tepki gösterişi ile belirgin durum; uyartıya aşırı duyarlılık hali

Kardiyovasküler Sistem:

Vaskülit – Damar iltihabı; kan veya lenf damarı iltihabı

vaskülit-2

Vaskülit

Sindirim Sistemi:

Pankreatit – Pankreas iltihabı

panreas (1)

Pankreas iltihabı

İshal
Kusma
Parotit – Kabakulak virüsünün sebep olduğu, kulakaltı tükürük bezi (parotis)’nin iltihaplanarak şişmesi ve ateşle belirgin, bazı vakalarda menengoensefalit [Beyin ve beyin zarlarının beraber iltihabı], erkekte orşit [Testis iltihabı], kadında ooforit [yumurtalık iltihabı] gibi komplikasyonlara yol açan iltihabi hastalık

parotit (1)

Parotit bezi iltihabı

Mide bulantısı

Endokrin Sistem:

Tip 2 Diyabet – Şeker hastalığı

Hemik [Kan] ve Lenfatik Sistem:

Trombositopeni – Kanda trombosit sayısının-kanamaya uzanmak üzere- ileri derecede azalışı

trombocitopenia-en-infante1

Trombositopeni

Purpura – Kılcal damar duvarlarından kan sızmasına bağlı olarak deri ve mukozalar üzerinde, başlangıçta kırmızı, daha sonra morumsu renk alan peteşi ’1er ya da ekimoz’lar oluşmasıyla belirgin kanama bozukluğu

purpura-300x220

Purpura

Lenfadenopati – Lenf düğümlerini tutan herhangi bir hastalık; lenf düğümü veya lenf düğümlerinin -herhangi bir sebeple- şişmesi ile belirgin durumu

lenfanonit-300x221

Lenfadenopati

Lökositoz – Kanda lökosit sayısının artışı; lökosit sayısının 1 mm3 kanda 10.000′in üstüne çıkışı

Bağışıklık Sistemi:

Anafilaksi – Önceden vücuda girişiyle duyarlılık oluşmuş bir antijen (ilaç, aşı, belli bir besin maddesi, hayvansal serum, böcek zehiri, kimyasal madde vb.)‘in, vücuda ikinci defa girişiyle gelişen, yaşamı tehdit edici aşırı duyarlılık yanıtı
Anaflaktoid [anafilaksiye benzeyen] reaksiyonlar
Anjiyonörotik ödem – Allerjik etkenlere bağlı olarak deri ve mukozalarda aniden gelişen, fakat bir süre sonra kendiliğinden kaybolan, sınırlan belirli ödematöz alanlar oluşmasıyla belirgin ödem; anjiyoödem; Quincke ödemi

angioedema1336664143934

Anjiyoödem

Periferal Ödem
Yüz Ödemi
Kişide geçmiş alerji (bronşiyal astım) öyküsü olsun olmasın görülen Bronşiyal Spazm

Kas ve İskelet Sistemi:

Artrit – Eklem iltihabı

151f52a25d06066cdc39afd8fb80325f

Çocuklarda görülen artrit

Artralji – Eklem ağrısı
Miyalji – Kas ağrısı
Parestezi – Herhangi bir vücut bölgesinde -otonom sinir sistemindeki dengesizliğe bağlı olarak- gelişen, geçici his yokluğunun eşlik ettiği uyuşma veya karıncalanma hali

Sinir Sistemi:

Ensefalit – Beyin iltihabı; beynin akut enflamasyonu. Beynin virüsler tarafından enfeksiyonu anlamına gelir. Ensefalitlerin en sık bulgusu ateş ile birlikte olan başağrısı, bulantı, kusma, konfüzyon (yer, zaman, kişi bilgisinde karıştırmalar)’dur. Hastalık ilerledikçe nörolojik kayıplar, epilepsi nöbetleri ve felçler ortaya çıkabilir.
Ensefalopati – Ensefalopati, beyin dokusunda genelde dejeneratif değişikliklerin görüldüğü hastalıklar olarak bilinmektedir. Akut veya kronik karaciğer hastalıkları sonucu oluşan, motor ve mental bozuklukların görüldüğü nöro pisikiyatrik bir sendromdur. Zayıf koordinasyon, kas seğirmesi, titreme, veya nöbet gibi belirtiler görülebilir. Bazı durumlarda hasta komaya bile girebilir.
Measles inclusion body encephalitis (MIBE) – Kızamık inklüzyon cisimciği ensefaliti
Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) – Kızamık virüsü enfeksiyonunun (beyin iltihabı) sebep olduğu bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Kızamık veya kızamık benzeri bir virüsün sebep olduğu az rastlanan, ölümcül bir nörolojik hastalıktır. Hastalık yetişkinlerde de görülmekle beraber erkek çocuklarda kız çocuklara nazaran daha sık rastlanmaktadır.
Hastalığın sebep olduğu patolojik değişiklikler özellikle tek bir organda, beyinde gerçekleşmektedir. Hastalarda sırasıyla spastiklik, koma ve 6 ila 12 ay içinde ölümle sonuçlanan ilerlemeli beyin işlevi kaybı görülür.

Bu hastalık, nadir olarak, genelde bir milyon çocukta bir vaka olarak görülmesine karşın, son 40 yıldır bilimsel literatürde daha kapsamlı bir şekilde yer almaktadır. [Neden acaba??!!] Modern tıpta henüz kesin bir tedavisi yok. Ancak hastalığın seyri yavaşlatılabilmektedir.
Guillain-Barré Sendromu (GBS) – Akut bir sendrom olup periferik sinirlerin tümü ya da bir bölümü üzerinde ciddi hasara yol açar. Hastalık, sinir liflerini kaplayan miyelin tabakasının iltihaplanması ve tahrip olmasından kaynaklanır. Ayak ve bacak kaslarından başlayarak kısa sürede karın, göğüs, kol ve yüz kaslarına yayılan, kaslarda -bazen felce uzanabilen- kuvvet azalması ve his kaybı ile belirgin polinevrit.
Akut disemine ensefalomiyelit (ADEM) – Herhangi bir enfeksiyon’un komplikasyonu olarak gelişen ensefalomiyelit, yani beyin ve omuriliğin birarada iltihabı.
Transvers Miyelit – Omurilikte meydana gelen enflamasyon sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk. TM, hem yetişkin hem de çocukları etkileyen bir felç durumudur. Çok nadirdir ve hasta belirtileri göstermeye başladıktan 24 saat sonra hastalık son safhaya gelecek şekilde hızlı yayılır. İlk belirtisi bacaklarda ve nadiren kollarda uyuşma-karıncalanma şeklindedir. Bu hissizlik zamanla vücuda yayılır. Omurilik etkilendiği için, dokunma gibi duyularda ve bazı kaslarda işlevsizlik gözlenir. Mesane ve bağırsak kontrolü kaybedilir.
TM genellikle viral veya bakteriyel bir hastalığın sonucudur ya da bağışıklık sisteminin omuriliğe saldırması (Otoimmün) sonucu oluşur.
Febril konvülsiyon/Ateşli Havale – Genellikle bebeklerde yüksek ateş esnasında görülen konvülsiyon. Şuur kaybı, katılaşma, istem dışı kasılmalara neden olur.
Afebril Konvülsiyon (ateşsiz havale) veya nöbetler – Kandaki şeker veya kalsiyum düşmesi gibi biyolojik nedenleri olabileceği gibi beyinde bir zedelenme olanağı da muhtemeldir. Hiçbir neden bulunmamışsa, bu havaleler sara hastalığı olarak kabul edilir. Epilepsi nöbetleri, değişik tiplerde olabilir. Nöbetler; büyük (genel, jeneralize tonik-klonik, grand mal, kasılma-çırpınma ile karakterize) yada küçük (kısmi, parsiyel, sadece yüz, kol yada bacakta kasılma [basit parsiyel] veya anlamsız konuşma ve davranışlar ile karakterize [kompleks parsiyel]) nöbetler şeklinde ortaya çıkabilir.
Ataksi – Kasların birbiriyle ilişkisiz çalışması sonucu istemli hareketlerin düzensiz seyretmesi hali; vücut hareketlerinde uyumsuzluk

dwe00211g18

Denge sağlamak için ataksili çocuk bacakları iki yana açık ve öne eğilmiş şekilde yürür. Adımları düzensizdir; hareketleri çalkantılı denizdeki bir teknede yürümeye çalışıyormuş veya sarhoşmuş izlenimi verir.

Polinevrit – Birkaç sinirin aynı anda beraber iltihabı
Polinöropati – Birkaç siniri ilgilendiren herhangi bir hastalık veya bozukluk; özellikle birçok sinirin -iltihaplanma olmaksızın- dejeneratif değişiklikler göstermesi
Okülomotor palsiler/sinir paralizileri – Göz sinirlerini tutan felç

Nerve_Palsy_and_Paresis1

Viral enfeksiyon sonrası göz siniri felç olan çocuk

Parestezi – Herhangi bir vücut bölgesinde -otonom sinir sistemindeki dengesizliğe bağlı olarak- gelişen, geçici his yokluğunun eşlik ettiği uyuşma veya karıncalanma hali
Aseptik Menenjit – Amerikan Aşı Sonrası İstenmeyen Etki Bildirim Sistemi’ne KKK aşılaması sonrası aseptik menenjit bildirimleri geliyor. Daha önceki yıllarda kullanılan Urabe tipi kabakulak virüsünün aseptik menenjite yol açtığı kesin olarak tespit edilmiş olmasına rağmen, bu aşıda kullanılan Jeryl Lynn™ tipi kabakulak aşısının aseptik menenjite yol açtığına dair henüz kanıt bulunamadığından bunu yok sayıyorlar.

Solunum Sistemi:

Akciğer iltihabı/Zatürre/Pnömoni
Boğaz ağrısı
Öksürük
Rinit – burun mukozasının iltihabı

Cilt:

Stevens-Johnson Sendromu – Cilt ve mukoza zarının ilaç veya enfeksiyona karşı ciddi şekilde reaksiyon gösterdiği nadir görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Stevens-Johnson sendromu genellikle grip benzeri belirtilerle başlar ve ardından sonuç olarak cildin üst katmanının ölerek dökülmesine neden olan cilde yayılan ağrılı kırmızı veya morumsu kızarıklıklar ve su kabarcıkları oluşur

steven

Stevens-Johnson Sendromu

Mültiform eritem – deri ve mukozalarda aynı anda çeşitli tip (papül, vezikül, bül vb.)’te erüpsiyonla belirgin durum

29218tn

Multiform Eritem

Ürtiker – Allerjik, psikojenik ya da fiziksel nedenlere bağlı olarak deride kaşıntılı, geçici kabarcıklar oluşması ile belirgin durum; kurdeşen

images

Yüzde çıkan ürtiker

Raş/Döküntü – Deri üzerinde oluşan pembe ya da kırmızımtrak küçük kabartılar

raş

KKK aşısı sonrası ortaya çıkan döküntü

Kızamık Benzeri Raş/Döküntü
Pruritus – kaşıntı

Duyu organları – Kulak:

Sinir harabiyetine bağlı Sağırlık
Otit Medya – Kulakta ağrı ve dolgunluk hissi, işitme kaybı, akıntı ve ateşle seyreden, çoğu kez üst solunum yollarından yayılan bakteri veya virüsün sebep olduğu orta kulak iltihabı

Duyu Organları – Göz:

Retinit – Retina iltihabı
Optik Nörit – Görme sinirin iltihaplanması, rahatsızlanan gözde aniden kısmi körlüğe neden olur. Virütik enfeksiyon, bir otoimmün süreci (vücudun kendi yapılarına kendisinin saldırması) ya da çok yönlü gözakı iltihaplanması sonucu meydana gelebilir. En sık neden multipl skleroz hastalığıdır. MS hastalarının %50 den fazlasında optik nörit gelişir. %20-30 hastada da optik nörit MS’in ilk bulgusu olarak görülür.
Optik nöritin bazı diğer nedenleri; enfeksiyonlar (örneğin; Sifiliz, Lyme hastalığı, zona), otoimmün bozuklukları (Örn. lupus), inflamatuvar barsak hastalığı, ilaca bağlı (örneğin kloramfenikol, Etambutol) vaskülitler ve diyabet.
Papillit – Görme sinirinin retina’ya girdiği yer (optik papilla)’in ödemli iltihabı
Retrobulber optik nörit – Görme siniri (nervus opticus)’nin göz küresi arkasındaki bölümünün iltihabı
Konjunktivit – Göz yangısı, gözün beyazı kaplayan şeffaf zarlar ile göz kapaklarının iç çeperlerinin kızarması ve iltihaplanmasıdır. Göz yangısına genellikle bir virüs veya bakteriyel enfeksiyon sebep olur; bununla birlikte alerjiler, toksik maddeler ve diğer hastalıklar da bir rol oynayabilir.

Ürogenital Sistem:

Epididimit – Epididim iltihabı. Epididim testislerin arkasında yoğun bir şekilde dolanmış durumdaki ince mikroskobik tüplerden oluşmuş, testisin hemen arkasında testis boyunca uzanmış bir eklenti organıdır. Sperm epididim boyunca ilerlerken olgunlaşır ve kendi kendine hareket edebilme yetisi kazanır.
Epididimin enfeksiyonuna “epididimit”, testisin enfeksiyonuna “orşit” adı verilir. Bu iki organın enfeksiyonu uygun antibiyotik tedavisi ile hızla tedavi edilir, fakat kısırlık gibi potansiyel komplikasyonlarından dolayı erken tanı ve tedavisi gereken enfeksiyonlardır.
Orşit – testis iltihabı

Diğer yan etkiler:

Ölüm

 

Eski CDC Şefi Julie Gerberding, 38,368 Merck Hissesini Satıp 2.3 Milyon Doların Sahibi Oldu

Eski CDC Şefi Julie Gerberding, 38,368 Merck Hissesini Satıp 2.3 Milyon Doların Sahibi Oldu

Dr. Gerberding’in Amerika Birleşik Devletleri Federal Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi – CDC’nin yönetimini üstlendiği 2002 ve 2009 yılları arası dönem, aynı zamanda Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA’nın Merck’ün Gardasil adlı HPV aşısını onayladığı ve bu, takvimin en pahalı aşısının 9 yaşından itibaren hem kız hem de erkek çocuklar için Amerika’da rutin olarak önerilmeye başlandığı dönem olma özelliğini taşıyor.

Yönetimi devralır almaz CDC’nin organizasyon yapılanmasında baştan aşağı değişikliğe gittiğini öğrendiğimiz Gerberding zamanında kurumun kıdemli çalışan kadrosundan büyük kayıplar yaşanıyor, birçok bilimadamı kurumu terk ediyor. Yeni kadroların hemen hepsinin ise aşı endüstrisi ile bağlantısı olan isimlerden oluşması yine dikkat çekici.

Gerberding 20 Ocak 2009 tarihinde CDC’den istifa ediyor, devletten özel sektöre geçişte zorunlu tutulan 1 yıllık bekleme süresi dolar dolmaz da, CDC’nin önerdiği rutin aşı takviminde en çok aşının tedarikçisi olarak gördüğümüz Merck ilaç ve aşı şirketinin yıllık cirosu 5 milyar dolar olan aşı departmanının başkanlık koltuğuna oturuyor.

Şu anda ilaç endüstrisi devi Merck’ün başkan yardımcılığını yürüttüğünü öğrendiğimiz Dr. Gerberding, sahibi olduğu şirket hisselerinden 38,368’inin satışı karşılığında $2,340,064.32 kazanmış durumda. Elinde aşağı yukarı $2 milyon değerinde 31,985 hisse daha olduğunu öğreniyoruz.

Devletin halk sağlığı ve aşı güvenliğinden sorumlu resmi kurumları ile ilaç şirketleri arasında görülen bu bariz çıkar çatışması örnekleri yetmiyormuş gibi Amerika’da, Ulusal Sağlık Enstitüsü (National Institute of Health-NIH) gibi resmi kurumlar bizzat Gardasil gibi aşıların patent hakkını elinde bulunduruyor ve bu aşıların satışından maddi kazanç elde ediyorlar.

Dr. Eric Suba, Bilgiye Erişim Özgürlüğü yasası uyarında Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (NIH) Gardasil aşısı satışından tam olarak ne kadarlık gelir elde ettiğini öğrenmek için verdiği soru önergesine yanıt alamıyor. Kurum, devletin Gardasil satışından elde ettiği kazancı reddetmiyor, fakat miktarı açıklamayı reddediyor.

Eminiz Amerikan halkının büyük çoğunluğu devletin, bugüne kadar pekçok genç kızın ve maalesef erkek çocuğun hayatının mahvına ve hatta ölümüne sebep olmuş Gardasil’in satışından gelir elde ettiğinden haberi dahi yoktur. Hatta bu aşıyı savunan ve uygulayan Amerikalı hekimlerin dahi bu konudan haberleri olduğunu hiç sanmıyoruz.

Türkiye’de de 12 yaşından itibaren uygulanmak üzere rutin aşı takvimine alınması yönünde çalışmalar devam eden HPV aşısı hakkındaki korkunç gerçekleri umuyoruz anne-babalar şimdiden araştırmaya başlarlar.

Kendilerine başlangıç noktası olarak konuyla ilgili iki belgesel film öneriyoruz. İlki HPV aşısının Danimarka’da sakatladığı kızlardan yola çıkılarak hazırlanmış belgesel, ikincisi ise hemen geçtiğimiz aylarda İrlanda’da HPV aşısının yarattığı kalıcı nörolojik bozukluklar nedeniyle ailelerin inisiyatifiyle başlatılan kampanyadan hareketle çekilmiş belgesel.

Hem aileler, hem de bu aşının Türkiye için ne kadar gerekli olduğundan dem vuran hekimler bu videoları dikkatle izlesinler.

DANİMARKA


İRLANDA

 

Dünyayı Kurtaran Aşılar – Mı Acaba?

Dünyayı Kurtaran Aşılar – Mı Acaba?

Aşısız yaşanamayacağına kani arkadaşlarımıza işte bilimsel bir deneyin gönüllü kobayı olma, bilime ve tıbba bizzat hizmet etme imkanı. Bunca gelişmeye imkana rağmen onsuz olmaz; gebelikte, doğumda vurulmazsa çocuğum yaşamaz diyen arkadaşlarımızı takvimdeki tüm aşılarını almış vaziyette, bugünün toy hekimlerine belletildiği şekliyle modern tıbbın BİR numaralı icadının tek tek hastalık kellesi aldığı döneme bir yolculuğa çıkarıyoruz. Deneyi kaçının daha ilk günden sonlandıracağına dair bahisleri açtık, ancak deneyi tamamlayanlardan kaçta kaçının oldukları o aşılara rağmen hastalanacağına dair bahisler için belirli bir yığılma bekliyoruz. Hastalık ve tedavilerin risk hesabında çok usta olduklarını ifade eden, yolda yürürken kafaya saksı düşmesi hesaplamalarında özellikle uzman hekimlerimiz kendilerine tahsis edilmiş özel kadrodan deneye katılabilirler. Altyazı seçeneğini açmayı unutmayınız.

 

Aşılardaki En Toksik Madde Bulundu: SU!

Aşılardaki En Toksik Madde Bulundu: SU!

Yer: Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi

Konuk: Bundan 2 hafta önce Amerikan Tıp Birliği (AMA) tarafından Kaliforniya’daki üstün çalışmaları (yani bu eyalette çocukların eğitim-öğrenim hakkını kullanabilmesi için aşı mecburiyetinin kanunlaştıması) nedeniyle ödüle layık gördüğü pediyatr senatör, Dr. Richard Pan.

Üniversite’nin Halk Sağlığı Bölümü’ne verdiği sunumun başlığı: “Çocukluk Çağı Aşılaması: Ebeveynlerin Endişelerini Yönlendirme”

Orijinalinde geçen ifadeye ise dikkat lütfen: “HERDING Parental Concerns”!

Kulağa pek hoş gelmeyen “sürü bağışıklığı” (herd immunity) ifadesini Türkiye’de güzellediler ve artık “toplumsal bağışıklık”tan bahsediyoruz. Oysa (tıp-ilaç) endüstri dünya popülasyonunu aynen böyle görüyor işte ve bunu saklamıyor da: İstedikleri gibi yönlendirebilecekleri, güdülmesi gereken bir sürü.

Anne-babalar, endüstrinin ve devletin istekleri doğrultusunda davranışları kontrol edilmesi, istenilen istikamete yönlendirilmesi gereken bir sürü aslında.

Amaç, çocuklarını aşılatmaları için illa ikna olmalarını, gerekirse zorla sağlamak.

Şimdi Türkiye’de ekranlarda boy gösteren ve aşı konusunda demeçler veren kişilerin kısa maddeler halinde sıraladığı, çok iyi çalışılmış, özenle hazırlanmış propaganda metinlerini kaynağından, orijinalinden dinleyeceksiniz.

Bu kanun yapıcı, halk sağlığı adına karar alıcı konumdaki hekim(!) senatör, Kaliforniya Disneyland’daki son ufak kızamık salgınını bahane ederek, kendisi de büyük ihtimalle Mİckey Mouse Club’dan mezun gibi durduğundan pek yadırgamadığımız şekilde, aşı olmayan çocukların okula gitme haklarını büyük gönül rahatlığı ve şevkle engelledikten sonra, burada tıp öğrencilerine kalkıp AŞILARDAKİ EN ZARARLI MADDEYİ açıklıyor.

Sıkı duralım…

Bu madde: SU!

qqAşılarla sebep oldukları acılar, felaketler bunca büyük olmasa kahkahalarla gülerdik de bu Disneyland maskotuna, fakat bu konuda icra edilen BİLİMİN ve bu konuda “uzman” sıfatıyla yetkilendirilenlerin TABABETinin çapı bu işte!

Sürüyü gütmek için bu ‘sözde-skeptikler’in tartışmada her ne pahasına olursa olsun argüman kazanmak için kullanmada pek mahir oldukları “logical fallacy” kalıplarından bir koca RED HERRING’i ortaya atarken izliyoruz Dr. Pan’i.

Diyor ki öğrencilere:

Öyle size gelip de “aman efendim aşıların içinde formaldehid var, alüminyum var, cıva var, bunlar endişe verici” diyen anne-baba olursa, bunlara “rölatif risk”in ne olduğunu öğreteceksiniz.

Nasıl mı?

Bakın bakalım tanıdık geliyor mu bu müthiş MANTIK dizgisi size…

A: “İşte bakın, aşının içinde X maddesi var, bunun tehlikeli olduğunu düşünüyorum.”

B: “Bakın şimdi, sizin arabaya binip de o aşıyı olmak için gideceğiniz yere yola çıktığınızda başınıza bir iş gelme ihtimali bile aşıdan zarar görme ihtimalinizden daha fazla.”

Tamam?

Bu kadar işte. Akıl var mantık var, ıııı bir de rölatif risk denilen bir şey var! Komik olmayın rica ederim, alüminyummuş cıvaymış. Aşıdan size zarar gelmesi yolda yürürken başınıza saksı düşmesinden düşük ihtimal biliyorsunuz, kaç kere söylendi size.

Bakınız, senatör doktor açıklamış: SU BİLE aşıdaki alüminyumdan cıvadan DAHA TEHLİKELİ diyor size.

Toplantının moderatörü bile anlamakta güçlük çektiği için açıklaması gerekiyor Dr. Pan’in yürüttüğü mantığı.

Ve işte o müthiş açıklama:

“Aşıların içindeki en tehlikeli madde SUDUR. 2-5 yaş çocuk grubunda en büyük 2. ölüm nedeni su toksisitesidir. Bu da aşılanma yaşına denk geliyor işte aşağı yukarı. Yani suda boğularak ölen çocuk sayısı aşıdaki herhangi başka bir şeyden ölen çocuk sayısından fazladır! Sudan neden endişelenmiyor kimse peki?!
Çünkü aslolanın suyun DOZU olduğunu biliyoruz, öyle değil mi? Çocuğun kalkıp aşıdaki sudan BOĞULMAYACAĞINI biliyoruz.”

Salonda derin bir sessizlik asılı kalıyor bu açıklamalar üzerine…

Haksız sayılmazlar… Bu adam nasıl oldu da tıp fakültesinden mezun olabildi diye derin düşüncelere dalıyorlar anlaşılan…

Ve salondan kaydı yapan izleyici soruyor bu aşılardaki en tehlikeli madde sudur açıklaması üzerine:

“Peki otizme de bu su yol açıyor olabilir mi?”

Ve kahkaha tufanı kopuyor bu soruyla, dengesini yitiren Dr. Pan geveleme ve kekeleme arası ifadelerle hasar kontrolü yapmaya çalışıyor.

Yanında getirdiği aşı sözcülerinden biri efendim toplulukta birkaç kişi aşılanmadığında sürü bağışıklığı bundan pek etkilenmez ama gazilyon tane insan aşılanmamaya başlarsa sürümüzün bağışıklığı dağılır, kaldıramaz diye açıklamaya devam ederken bir soru daha geliyor, henüz beyni yeterince su almamış, sorgulama yetisi EX olmamış bir öğrenciden:

“Yetişkin nüfusun %85’i aşılanmamış siz kalkıp çocukları bu sürü bağışıklığı ile korumaktan bahsediyorsunuz, çok mantıksız!”

diyor ve sadede gelmeye davet ediyor,

“yetişkinler için planınız nedir madem, var mı böyle bir plan?”

Bu can alıcı bir soru aslında.

Ve elbette anında ‘süremiz bitti, buna yanıt veremiyoruz’ deniyor ve toplantı sonlandırılarak çıkışta öğrencilerin soruları yanıtsız bırakılarak adeta kaçarcasına mekandan uzaklaşılıyor.

Bu cümleleri sarfeden bir doktorun bırakın koskoca bir eyalette uygulanacak toplum sağlığı politikalarını belirlemesi, tek bir hasta dahi görmesi engellenmeli ve hatta ülkemizde de moda uygulamayla “meslekten men edilmeli”. Yaşadığı ülkede aşı uygulamasına bağlı kalıcı beyin özrü, türlü sakatlıklar ve ölüm vakalarından geçilmez ve bu vakaların ancak çok küçük bir yüzdesine bugüne kadar milyarlarca dolar ödenmişken, toplum sağlığı için gerçekte EN BÜYÜK TEHLİKE bizzat bu kişi ve temsil ettiği zihniyettir.